"Yıldız Türkoğlu Röportajı" sayfasının sürümleri arasındaki fark

Güven Tarihçe sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
("Aysun Hanım’ı ilk önce tanımadım. Burada Deniz Başhemşire vardı. Beni işe alır mısınız dedim. İhtiyaç olursa alırız, sen git, telefon numar..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
 
(Bir diğer kullanıcıdan 4 ara revizyon gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
Aysun Hanım’ı ilk önce tanımadım. Burada Deniz Başhemşire vardı. Beni işe alır mısınız dedim. İhtiyaç olursa alırız, sen git, telefon numaranı bırak dedi. Bir hafta sonra beni aradılar ve işe başladım. 20 yıl burada çalıştım. 2004 yılında emekli oldum.  
+
[[Dosya:Personel yildiz turkoglu.jpg|100px|küçükresim|sol|Yıldız Türkoğlu]]
  
Doktor Hanım çok temiz ve titiz biriydi. Hiç pisliğe düzensizliğe tahammülü yoktu. Hep peşimizdeydi, beraber bizimle iş yapardı. Temizlik bile yaptığını biliyorum. Birlikte yatak yaptık, temizlik yaptık.  Şöyle, parayı atınca dümdüz olacak derdi. Hemşirelere de çok titiz davranırdı. Her şey ile ilgilenen bir insandı. Hem ameliyathanede çalışırdı. Hiç boş geçmezdi. Çok titizdi ama çok çabuk sinirlenirdi. Çok iyi biriydi yardımseverdi. Dışarıda bizim bir simitçimiz vardı. Onu içeriye aldı, simidi bırak gel burada çalış dedi. Burada yetiştirdiği, baktığı insanlar oldu. Çok da değer verirdi. Ayağı olmayan biri vardı. O’na Avrupa’dan ayak getirtip taktırmıştı.
+
''Yıldız Yıldız Türkoğlu – Hasta Bakıcı – 04.03.2020''
  
Ben doğumhanede çalışırdım. Hep Avrupa’ya gider oradan yatak, beşik getirirdi. Hep Avrupa ile kıyas ederdi orada ne yapılırsa burada da o yapılırdı. Bizlere çok değer verdi son birkaç yılımızda sigorta primimizi yüksek yatırdı ki emekli maaşımız yüksek olsun.  
+
'''Yıldız Türkoğlu… Ahmet Bey’in tabiriyle Güven Hastanesinin ‘Küpeli Kadın’ı.'''
  
Ahmet Bey benim ismimi bilmezdi, bazen resepsiyonda otururken bende çiçekleri sulamamı istedi. Benim küpelerim vardı, Küpeli Kadın derdi. Emekli olunca da geldi boynuma sarıldı, ne olur kusura bakma ben ismini bilmiyordum sana hep Küpeli Kadın dedim. İstersen emekli olduktan sonrada çalış burada maaşını ben sana kendim öderim demişti. Doktor Hanım geldi dedi ki yerine birini bulana kadar iki ay fazla çalışır mısın dedi tabii ki dedim. Her şeyimiz fazla fazlaydı. Hiç hakkımız kalmadı, çok da iyi insanlardı.  
+
Ahmet Hoca, Yıldız Türkoğlu’na ismini bilmediği için “Küpeli Kadın” diye seslenirmiş. Bu tatlı tabir, tatlı bir anı olarak kalmış Yıldız Hanım’da. 2004 yılında emekli olan Yıldız Türkoğlu’ndan, Güven’i, Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel’i dinledik.
  
Ahmet Bey’in annesi benim olduğum katta yatıyordu. Doktorlar katı gezerken yanına geldiler. Geçmiş olsun maşallah iyisiniz dediler. Tabi siz doktorlar iyilik dağıtıyorsunuz ya iyisiniz deyip geçiştirin, dedi.
+
'''1-Kendinizi tanıtabilir misiniz? Güven Sağlık Grubunda çalışmaya nasıl ve ne zaman başladınız?'''
  
Doktor Hanım bizimle çok samimiydi. Hiç patron gibi değildi. Hiç çekinmeyin direkt bize gelin derdi. Hep iyiliklerini gördük. Mükemmel bir insandı onun sayesinde mal, mülk sahibi oldum. Hep anılacak bir insan, her zaman anıyoruz. Çok misafirperverlerdi. Her sene yılbaşını kutlardık. Ben de sizin sayenizde ekmek kazanıyorum, birbirimize yardımcı olalım derdi. Burada kendi eviniz, kendi iş yeriniz gibi davranın, ben de size yavrularım gibi davranayım derdi. Gelir boynumuza sarılırdı. Bayramlarda tüm özel günlerde hep bize hediye alırdı.
+
Ben işe başladığım zaman, Deniz Başhemşire vardı. “Beni işe alır mısınız?” dedim. “İhtiyaç olursa alırız, sen git, telefon numaranı bırak.” dedi. Bir hafta sonra beni aradılar ve işe başladım. Yirmi yıl burada çalıştım. 2004 yılında emekli oldum.  
  
Yalan söyleyen yanlış yapanı sevmezdi. Kötülük gördüğü zaman uyarırdı, düzelmezse de işine son verirdi.  Hep toplantı yapar, neyiniz eksik diye sorardı. Benim evimin hiçbir şeyi yoktu. Buradan götürdüm eski kapı ve pencereleri.
+
'''2-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?'''
 +
 
 +
Doktor Hanım çok temiz ve titiz biriydi. Pisliğe düzensizliğe tahammülü yoktu. Hep peşimizdeydi, beraber bizimle iş yapardı. Temizlik bile yaptığını biliyorum. Birlikte yatak yaptık, temizlik yaptık.  “Şöyle, parayı atınca dümdüz olacak.” derdi. Hemşirelere de çok titiz davranırdı. Her şey ile ilgilenen bir insandı. Hem ameliyathanede çalışırdı. Hiç boş geçmezdi. Çok titizdi. Çok iyi biriydi ve yardımseverdi. Dışarıda bizim bir simitçimiz vardı. Onu içeriye aldı ve hastanede çalışmasını, söyledi. Burada yetiştirdiği, baktığı insanlar oldu. Çok da değer verirdi. Ayağı olmayan biri vardı. Ona, Avrupa’dan ayak getirtip taktırmıştı. Bizlere de çok değer verirdi. Son birkaç yılımızda sigorta primimizi yüksek yatırdı ki emekli maaşımız yüksek olsun. Ben doğumhanede çalışırdım. Aysun Hanım, Avrupa’ya gider; oradan yatak, beşik getirirdi. Hep, Avrupa ile kıyas ederdi. Orada ne yapılırsa burada da o yapılırdı.
 +
Ahmet Bey benim ismimi bilmezdi. Bazen resepsiyonda otururken benim de çiçekleri sulamamı isterdi. Küpelerim vardı, Bu yüzden Ahmet Bey, bana ‘küpeli kadın’ derdi. Emekli olunca da geldi boynuma sarıldı ve “Ne olur kusura bakma, ismini bilmiyordum, sana hep küpeli kadın dedim. İstersen emekli olduktan sonra da çalış burada. Maaşını, sana kendim öderim.” demişti. Doktor Hanım da geldi, “Yerine birini bulana kadar iki ay fazla çalışır mısın?” dedi. Ben de kabul ettim. Her şeyimiz fazla fazlaydı. Hiç hakkımız kalmadı, çok da iyi insanlardı.
 +
Ahmet Bey’in annesi, benim olduğum katta yatıyordu. Doktorlar, katı gezerken yanına geldiler. “Geçmiş olsun maşallah iyisiniz.” dediler. “Tabii siz doktorlar iyilik dağıtıyorsunuz ya iyisiniz deyip geçiştirin.” dedi.
 +
 
 +
'''3-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?'''
 +
 
 +
Doktor Hanım bizimle çok samimiydi. Hiç patron gibi değildi. Hiç çekinmeden yanına gidebileceğimizi söylerdi. Hep iyiliklerini gördük. Mükemmel bir insandı. Onun sayesinde mal, mülk sahibi oldum. Hep anılacak bir insan, her zaman anıyoruz. Çok misafirperverlerdi. Her sene yılbaşını kutlardık. Ben de sizin sayenizde ekmek kazanıyorum, birbirimize yardımcı olalım derdi. “Burada kendi eviniz ve kendi iş yerinizmiş gibi davranın, ben de size yavrularım gibi davranayım.” derdi. Gelir boynumuza sarılırdı. Bayramlarda, tüm özel günlerde hep bize hediye alırdı. 
 +
 
 +
Ahmet Bey, yalan söyleyeni ve yanlış yapanı sevmezdi. Kötülük gördüğü zaman uyarırdı, düzelmezse de işine son verirdi.  Hep toplantı yapar, “Neyiniz eksik?” diye sorardı. Benim evimin hiçbir şeyi yoktu. Buradan götürdüm eski kapı ve pencereleri.
  
 
İkisi de nur içinde yatsın. Yattıkları yer nur olsun, cennet olsun.
 
İkisi de nur içinde yatsın. Yattıkları yer nur olsun, cennet olsun.

11.02, 5 Mayıs 2021 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Yıldız Türkoğlu

Yıldız Yıldız Türkoğlu – Hasta Bakıcı – 04.03.2020

Yıldız Türkoğlu… Ahmet Bey’in tabiriyle Güven Hastanesinin ‘Küpeli Kadın’ı.

Ahmet Hoca, Yıldız Türkoğlu’na ismini bilmediği için “Küpeli Kadın” diye seslenirmiş. Bu tatlı tabir, tatlı bir anı olarak kalmış Yıldız Hanım’da. 2004 yılında emekli olan Yıldız Türkoğlu’ndan, Güven’i, Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel’i dinledik.

1-Kendinizi tanıtabilir misiniz? Güven Sağlık Grubunda çalışmaya nasıl ve ne zaman başladınız?

Ben işe başladığım zaman, Deniz Başhemşire vardı. “Beni işe alır mısınız?” dedim. “İhtiyaç olursa alırız, sen git, telefon numaranı bırak.” dedi. Bir hafta sonra beni aradılar ve işe başladım. Yirmi yıl burada çalıştım. 2004 yılında emekli oldum.

2-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?

Doktor Hanım çok temiz ve titiz biriydi. Pisliğe düzensizliğe tahammülü yoktu. Hep peşimizdeydi, beraber bizimle iş yapardı. Temizlik bile yaptığını biliyorum. Birlikte yatak yaptık, temizlik yaptık. “Şöyle, parayı atınca dümdüz olacak.” derdi. Hemşirelere de çok titiz davranırdı. Her şey ile ilgilenen bir insandı. Hem ameliyathanede çalışırdı. Hiç boş geçmezdi. Çok titizdi. Çok iyi biriydi ve yardımseverdi. Dışarıda bizim bir simitçimiz vardı. Onu içeriye aldı ve hastanede çalışmasını, söyledi. Burada yetiştirdiği, baktığı insanlar oldu. Çok da değer verirdi. Ayağı olmayan biri vardı. Ona, Avrupa’dan ayak getirtip taktırmıştı. Bizlere de çok değer verirdi. Son birkaç yılımızda sigorta primimizi yüksek yatırdı ki emekli maaşımız yüksek olsun. Ben doğumhanede çalışırdım. Aysun Hanım, Avrupa’ya gider; oradan yatak, beşik getirirdi. Hep, Avrupa ile kıyas ederdi. Orada ne yapılırsa burada da o yapılırdı. Ahmet Bey benim ismimi bilmezdi. Bazen resepsiyonda otururken benim de çiçekleri sulamamı isterdi. Küpelerim vardı, Bu yüzden Ahmet Bey, bana ‘küpeli kadın’ derdi. Emekli olunca da geldi boynuma sarıldı ve “Ne olur kusura bakma, ismini bilmiyordum, sana hep küpeli kadın dedim. İstersen emekli olduktan sonra da çalış burada. Maaşını, sana kendim öderim.” demişti. Doktor Hanım da geldi, “Yerine birini bulana kadar iki ay fazla çalışır mısın?” dedi. Ben de kabul ettim. Her şeyimiz fazla fazlaydı. Hiç hakkımız kalmadı, çok da iyi insanlardı. Ahmet Bey’in annesi, benim olduğum katta yatıyordu. Doktorlar, katı gezerken yanına geldiler. “Geçmiş olsun maşallah iyisiniz.” dediler. “Tabii siz doktorlar iyilik dağıtıyorsunuz ya iyisiniz deyip geçiştirin.” dedi.

3-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?

Doktor Hanım bizimle çok samimiydi. Hiç patron gibi değildi. Hiç çekinmeden yanına gidebileceğimizi söylerdi. Hep iyiliklerini gördük. Mükemmel bir insandı. Onun sayesinde mal, mülk sahibi oldum. Hep anılacak bir insan, her zaman anıyoruz. Çok misafirperverlerdi. Her sene yılbaşını kutlardık. Ben de sizin sayenizde ekmek kazanıyorum, birbirimize yardımcı olalım derdi. “Burada kendi eviniz ve kendi iş yerinizmiş gibi davranın, ben de size yavrularım gibi davranayım.” derdi. Gelir boynumuza sarılırdı. Bayramlarda, tüm özel günlerde hep bize hediye alırdı.

Ahmet Bey, yalan söyleyeni ve yanlış yapanı sevmezdi. Kötülük gördüğü zaman uyarırdı, düzelmezse de işine son verirdi. Hep toplantı yapar, “Neyiniz eksik?” diye sorardı. Benim evimin hiçbir şeyi yoktu. Buradan götürdüm eski kapı ve pencereleri.

İkisi de nur içinde yatsın. Yattıkları yer nur olsun, cennet olsun.