Doç.Dr.Selvin Aydın Röportajı
Ben Doçent Doktor Selvin Aydın Ankara Hastanesinde birlikte çalıştığım eski Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılarından Fuat Bingöl ün Aysun ve Ahmet Küçüklerin kişisel dostlukları nedeniyle Güven Hastanesi ne bir laboratuvar kurulması için benimle görüşüldü. 1992 yılında Çalıştığım Hastaneden Partime olarak görevlendirilerek ve klinik laboratuvarı uzmanlık ruhsatım ile bir laboratuvar kurmak üzere Güven hastanesiyle tanıştım. Bu laboratuvarda hematolıjik tetkikler, biyokimya, seroloji ve hormon ve mikrobiyoloji analizleri yapılmaktaydı. Kısa süre içinde uluslararası kalite kontrol programlarına dahil olarak iç ve dış kalite kontrolü sağladık. Dr. Aysun Küçükel son derece iyi bir işletmeci idi. Kalite ve bilimselliğe her zaman açıktı. Çok akıllı sezgileri güçlü bir idareciydi. Onun hastanenin her birimini ne kadar zor koşullarda idare ettiğini yıllar sonra kendi Özel Laboratuvarını işlettiğimde anladım ve hep takdir ettim. Kısa bir süre sonra Dr. Kemal Beyazıt’ın ekibi ile beraber hastanede açık kalp ameliyatlarını yapacağı ve bunun için bir kan bankası kurulması gerektiği bana bildirildi. Bunun için bir hematolog gerektiği halde ben tecrübe ve bilgimin buna izin verdiğini ortam da çok küçük olduğu için ek bir laboratuvar kurulmasına gerek olmadığını bildirdim. Bir kan gazı cihazı alındı. Uygun kan saklama koşulları gerçekleştirildi. Ben birkaç yıl önce Atina’da kan gazları eğitimi görmüştüm. Bu bilgilerle cihazı aldık ve bir kan bankası kurduk. Sağlık Bakanlığı ile gerekli resmi işlemleri yaptık ve her gün en az 6 donörden kan alarak ameliyatlara laboratuvar olarak destek olduk. Kurduğum ekip, sistem ve doğru işletme ile yıllarca açık kalp ameliyatlarına bir laboratuvarın verebileceği desteği sorunsuz verdik. Benim eşim Kadın Doğum Uzmanıydı ve 2 yaşında bir çocuğum vardı. Geceleri bir kadın doğum uzmanından çok daha fazla uyandırılarak hastaneye giden bir laboratuvar sorumlusu olabildiğini ve tek başıma ne kadar büyük bir sorumluluk aldığımı o zaman anladım. Hala bu başarımdan dolayı kendimi kutlar ve cesaretime şaşarım. Açık kalp ameliyatları sonrasında beklenen acil laboratuvar desteği ve kanların doğru sayıda temin edilip analizlerinin yapılıp anında ihtiyacın karşılanması ile yaşadığım heyecanı hala hatırlarım. Bu emeklerimin karşılığını sevgili Aysun Küçükel’den maddi ve manevi olarak her zaman almışımdır. Dr. Ahmet Küçükel sanırım o hastanenin devlet nezdindeki gücü ve babasıydı. Samimi sevgi dolu bir insandı. Onda hatırladığım en sevimli görüntü Meclisten çıkıp evine gelircesine hastaneye gelip zaman zaman atletiyle koridorlardan geçip çalışanları selamlamasıydı. Küçükel ailesi sıcacık işletmeyi sevgi ile yöneten bir aileydi. Banu Küçükel’in öğrenciliğinde gelip laboratuvardan eğitim aldığını sorular sorduğunu hatırlarım. Mezun olduktan sonra da hızlı bir şekilde işletmeye girdi ve anne ve babasının vefatından önce bunu yapması sonradan hastanenin genç bir zihniyet tarafından aynı olgunlukla idaresinde önemli katkısı olmuştur. Banu Küçükel’in beni ablası gibi görüp özel hayatımız dahil birçok konuda dertleştiğimizi hatırlarım. 1995 senesinde kendi laboratuvarımı açmak üzere Güven hastanesinden ayrıldım. Orada öğrendiklerim ve işletme deneyimlerim hala bugünkü laboratuvarımı yönetmekte bana yardımcıdır. Sevgili Aysun ablamın bunu yaparken ne kadar başarılı ve özverili olduğunu yıllar sonra kendi yaşadığım çeşitli olaylarda gördüm onun haklılığını hep onayladım. Hastanesinin bugünlerini huzurla mutlulukla görmesini çok isterdim ki inanıyorum ki görüyordur. Aileyi teker teker çok severim umarım başarı ve kaliteleri aynen devam eder.