Prof.Dr.Serdar Özbaş Röportajı
Prof.Dr.Serdar Özbaş-Doktor
1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?
Ben Profesör Doktor Serdar Özbaş. 5 Ocak 1969 yılında Ankara’da doğdum. Orta ve lise öğrenimimi 1980–1987 yılları arasında Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde; yüksek öğrenimimi ise 1987–1993 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamladım. Aynı fakültenin Genel Cerrahi Anabilim Dalında 1993–1998 yılları arasında uzmanlık eğitimi aldım. Aralık 1999’da, Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında uzman olarak çalışmaya başladım. Sırasıyla 2000 yılında yardımcı doçent, 2004 yılında doçent ve 2009 yılında profesör oldum. Akademik kariyerim sırasında 2002 yılında İngiltere’de Cambridge Üniversitesi Addenbrookes Hastanesi Meme Ünitesinde Honorary Clinical Fellow olarak çalıştım. Daha sonra ise kısa sürelerle Milano Istituto Nazionale Dei Tumori Meme Ünitesinde (2003) ve Texas Üniversitesi M.D. Anderson Kanser Merkezi Cerrahi Onkoloji Departmanı’nda (2005) klinik gözlemci olarak bulundum. 2011 yılında “Fellow of European Board of Surgery”in Neck Endocrine Surgery” sertifikasını aldım. İlgi alanlarım meme hastalıkları tanı ve tedavisi ve endokrin cerrahidir. Eylül 2019’dan bu yana kendi muayenehanemde serbest hekim olarak çalışıyorum. Evliyim ve Sera isminde bir kız çocuğum var.
2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız? (İşe giriş hikayenizi kısaca anlatabilir misiniz?)
Güven Hastanesinde çalışmaya Ekim 2011’de başladım. İşe başlama hikayem, “Meme Merkezi” kavramının ülkemizde de benimsenmeye başlamasıyla birlikte Güven Hastanesinin, Meme Merkezinin açılması yönündeki çabasıyla başladı. Bu konuda daha önce görüşmüş oldukları Prof. Dr. Savaş Koçak’ın referansıyla, bana ilettikleri güzel teklif ve benim de bu konudaki heyecanımın birleşmesi neticesinde bu macera başlamış oldu.
3-Güven Sağlık Grubunda çalıştığınız süre boyunca hangi görevlerde bulundunuz?
Ekim 2011’de Güven Hastanesinde çalışmaya başladım. İlgi alanım olan meme hastalıkları ve endokrin cerrahi konusunda yaklaşık 8 yıl hizmet verdim.
4-Mesleğiniz ile ilgili bilgi verip, GSG’de unutamadığınız bir mesleki anınızı kısaca paylaşabilir misiniz?
Her cerrah için en korkutucu sürprizlerden biri, çok çok nadir olmasına rağmen, önceden hiçbir problemi olmadığını bildiğiniz bir hastanızın başına, ameliyat sırasında kötü bir şey gelmesidir. Önceden bilinen bir kalp rahatsızlığı olmayan genç hastama tiroid ameliyatı yaparken operasyonun ortalarına doğru, hastamızın kalp ritminin çok yavaşladığı hatta durduğunu fark etmemizle birlikte yaşadığım kaygıyı unutmam mümkün değil. Ancak bir o kadar da unutamadığım, benden müsaade istemeleriyle birlikte, anestezi ekibinin (bizim ve kalp damar cerrahisi ekibinin) hastaya bir iki dakika içinde yaptığı müdahale sayesinde hastayı normale döndürmeleri ve benim, ameliyatı başarı ile tamamlamam olmuştur.
5-Güven Hastanesi sizin için ne ifade ediyor?
Genel Cerrahi uzmanı olduktan sonra, akademik kariyer hevesim ve ilgi alanlarım olan meme hastalıkları ve endokrin cerrahisi konularında çalışmak ve uluslararası düzeyde de tecrübe elde etmek amacında olduğum için akademik kariyerime devam etmiştim. Meme hastalıklarının tanı ve tedavisinde, kendi alanında yetkin kişilerle birlikte multidisipliner çalışmanın ve bu bağlamda Meme Merkezi kavramının önemi, benim için vazgeçilmez bir amaç haline gelmişti. Bu hayalimi, hayata geçirme fırsatını Ankara Güven Hastanesinde buldum. İlk 3 yıldaki başarılı ivme sonrası, halen çalışmakta olan, yeni yerine, daha iyi olanaklara sahip olarak geçen Meme Merkezi tecrübeli kadrosuyla halen hizmet vermeye devam etmektedir. Meme Merkezi konseptinin yerleşmesinin yanı sıra, diğer ilgi alanım olan endokrin cerrahi konusunda da çok tecrübeli endokrinoloji, nükleer tıp ve patoloji uzmanları ile birlikte çalışma fırsatı bulmak beni her zaman çok mutlu etmiş ve çok kaliteli bilimsel çalışmaların ortaya çıkmasına da aracı olmuştur.
6-Güven Sağlık Grubunun başladığı nokta ile geldiği noktayı kıyasladığınız neler söyleyebilirsiniz?
Benim Güven Sağlık Grubunda geçirdiğim süre, 40 yıllık geçmişi olan bu grup için kısa bir dönemi kapsamaktadır. Ancak hayatının büyük kısmını Ankara’da geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki; Paris Caddesi’nde yer alan hastanede başlayan sürecin, Güven Sağlık Grubuna dönüştüğü noktadaki büyük gelişimini gözden kaçırmak mümkün değildir. Bu noktada eminim söylenecek çok söz ve bu başarıya katkı sağlayan birçok faktör vardır. Benim doktor gözüyle yaptığım değerlendirmelerden yola çıkarak; en önemli faktörün iyi bir doktor kadrosuyla ve uzun süre çok fazla değişim yaşanmadan çalışma başarısının gösterilmiş olmasıdır diye düşünüyorum.