Satı Yurtkulu Röportajı

Güven Tarihçe sitesinden
Admin (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 09.31, 3 Aralık 2020 tarihli sürüm
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

SATI YURTKULU – AMELİYATHANE HİZMETLERİ MÜDÜRÜ

Güven Hastanesi’ne 2000 yılında başladım. Başladığım gün Hemşirelik Hizmetleri Müdürü seni Ahmet Hoca ile tanıştırmak istiyorum. Bu beni şaşırttı çünkü Ahmet Hoca’nın hastanenin sahibi ve burada çok önemli biri olduğunu biliyorum. Herhangi birisiyle tanışmak istemesi açıkçası bende şaşkınlık yarattı. Ahmet Hoca beni ayakta karşıladı, benimle ilgili bilgiler aldı. Nereden geldim, ne iş yapıyorum, burada nasıl başladım. Fakat son derece sıcak ve samimi, bu benim çok hoşuma gitti son derece sıcak ve samimi. Sterilizasyon sorumlusu olarak göreve başlamıştım. Sonraki dönemlerde mutlaka her gördüğünde selam verirdi ve aşağıda işler nasıl diye sorardı. İlerleyen zamanlarda yaklaşık bir iki yıl sonrasında her pazartesi aşağıya gelirdi. Eksi-3 katında çalışanlar insanlardan biraz daha izoledir. Çalışma alanları yönetim katından uzaktır. Bize gelip konuşması inanılmaz bir motivasyon kaynağıydı.

19 Mayıs tarihinde sterilizasyon biriminde cihaza bir bakım yapılacaktı. Sterilizasyonu sağlayamazsanız ameliyat yapamıyorsunuz demektir. Kendilerini öncesinden aksama olacağı konusunda bilgilendirdik. Özellikle Ahmet Hoca bununla çok ilgilendi ki onun ilgi alanının dışındadır. Yedeklemeleri ne yapacağız, nereye götüreceğiz, bunu bizzat takip ettiler. 3 gün boyunca sterilizasyon buharda duracak başka bir hastaneye gidildiğinde destek almak üzere planımızı yaptık.

Ben kendilerini bilgilendirdim. İşi takip etmek amaçlı hastanedeydim. Akşam saat 21.00 civarıydı. Sterilizasyon Ünitesi’nde telefon çaldı ve açtım. Aysun Hoca benim açmış olmama çok şaşırdı. Satı yavrucuğum sen hala orda mısın diye sordu. Elbette hocam burada olmam gerekiyor dedim. Olay şu bir kere orada olmam beklenmiyor, programı yapmış olmak yeterli. Fakat birinci elden takip ediyorlar, zaten benim bırakmam söz konusu değil. Her ortamda çok güven verici ve çok insan odaklılardı. Şimdi günümüzün yükselen değerleri arasındadır ya insan odaklı bakım, çalışanı motive etmek ve güven vermek Aysun Hoca ve Ahmet Hocada bu başından beri vardı. Çok otoriterdi ikisi de otoriteyi çok iyi kullanan zamanlamasını çok iyi yapan ama bir o kadar da insan odaklı bakımı uygulayabilen insanlardı.

Bir gün kalp damar cerrahi bölüm başkanı onlara ameliyata göre seti hazırlayıp veriyoruz. Son seti hazırlayıp verdik. Acil bir vaka gelmiş, onu kullanmışlar fakat biz bilgilendirilmedik. Akşam saat 17.00 civarıydı. Sekreter Aysun Hoca seni arıyor diye aradı. Yukarıya çıktım otoriter bir yüz gel bakalım otur dedi. Belli ki bir sorun var. Paylaşacağım ancak önceleri yaşanan tecrübelerden dolayı ben dinleneceğime o kadar eminim ki o yüzden olay her ne ise açık ve olduğu gibi aktarıyorum. Bende bir rahatlık oluştu ilk baştan itibaren. Bugün ne yaptınız, ameliyathane setlerini geciktirdiniz mi dedi. Uyguladığımız yöntemi anlattım. Tüm ameliyatları manuel elde yıkayarak yetiştiriyoruz. Ameliyat 45 dakika süresi var ama en son kullanılan malzeme bize iletilmemiş o yüzden de bir gecikme söz konusu oldu dedim. Doktor Bey geldi anlattı, sık yaşanıyor mu diye sordum. Bahsettiğimiz doktor dünyaca ünlü bir doktor, gidip şikâyet olarak durumu aksetmiş fakat Aysun Hoca ondan dinledikten sonra benden de dinledi ve verdiği karar ve vardığı yargı yine hakikaten çok objektif ve çok olumluydu.

Mekanları cennet olsun her ikisi ile de benim anılarım hem çok olumluydu.

Ahmet Hoca için ilk başladığım yıllarda insanlar, onun otoritesine karşı sert şeyler anlatıyorlardı. Dinlemeden kızan, ani, fevri çıkışları olan, yakasından tuttu havaya kaldırdı gibi şeyler anlatılıyordu. Böyle olmasına rağmen benim deneyimlerin hep olumlu, hep yapıcıydı. Bu da o kadar güzel şeyler sağladı ki sterilizasyon ünitesinde birçok şeyin rahat yerleşmesine, ekibin eğitimine, her anlamda yansıdı bu.

İlk CSI Belgesini alacağımız zaman sterilizasyon ünitesine geldiler. Biz olayı yaptığımız gibi anlattık. Prosedürler, talimatlar bu anlamda aldığımız eğitimler doğrultusunda. Kapalı alan olduğu için hem iş yapıp hem eğitiyoruz. Bu arada mantığını oturtmaya çalışıyoruz. Denetçiler geldiğinde işinize devam edin dediler. Yaptığınız iş ile misyonunuz uyuşuyor mu şeklinde bir soru geldi. Ben ne yapıyorsak ona göre yerleştirmeye çalışmıştım. Arkadaşımız gayet güzel cevap verdi. Evet misyonumuzda olduğu gibi konusunda deneyimli ve uzman kadroyl ileri teknolojiyi kullanarak biz işimizi yapıyoruz. Bu konuda inanılmaz güzel geri dönüşler aldı. Ahmet Hoca yine bizzat aşağıya geldi bizi tebrik etmeye. Bundan daha güzel motivasyon olamaz hakikaten. Söyleyip geçmek yerine insana dokunmak, bununla ilgili onlarca kitap yazılmıştır.

En son Aysun Hoca’yı ameliyat için yolcularken, ameliyathanede vedalaştık. Amerika’ya gönderileceği günün öncesinde, çok duyguluyduk hakikaten. Hasta olması zaten hepimizi çok şaşırtmıştı. Ben ayrıca vedalaşmak istedim. Odasına gittim, Satıcığım demesi, ben sonuçta onun hastanede çalışan o kadar personelin içinde sterilizasyon bölüm sorumlusu olarak başladım. Ama oras çok kritiktir. Hastaya direkt olarak dokunmazsınız da yaptığınız iş ile hastanın beynine dokunursunuz. Kalp kaşıkları ile hastanın kalbine dokunursunuz. Yaptığınız her şey ile aslında tam da arzın merkezine dokunursunuz. Onlar da çok iyi bildirimler ile bize geri yansıttılar. Bizim de görmek istediğimiz yönetici davranışları bunlardı. Hepsinden inanılmaz geri dönüşler aldık. O gün vedalaşırken aslında yolunda gitmeyen şeyler var yazmak istediğim kadar büyük yazamıyorum. Uyku halim de çok diye sanki dostuyla arkadaşıyla sohbet eder gibi konuşmuştuk. En son sağlıklı sohbetimiz öyleydi.

Bir gün çamaşırhaneden, eskiyen yeşilleri yırtılan kullanılamayacak durumda olan ama kenarından ayırt ederek, cerrahi yeşil örtüleri farklı alanlarda kullanılabiliyordu. Aysun Hoca seni çağırıyor dediler. Biliyorum dinleyecek ama sonuçta en üst yönetimden çağrılıyorsunuz ve yüreğiniz pırpır ederek çıkıyorsunuz. Yanına gittiğimde yüzü çok gergindi, yanında Çamaşırhane Müdürü de vardı. Ortada da bir yığın yeşil örtü vardı. Bunları sen ne yapıyorsun, neden çamaşırhaneye gönderiyorsun dedi. Bakabilir miyim diye sordum baktım. Bunlar tamir ve tadilat için ayırdıklarımız yırtığı, deliği olanları tükenmez kalem ile çember içine aldığımız şeyler. Bunları tamir ve tadilat için gönderiyoruz. Yapılamazsa ona göre geri dönüş oluyor. Döndü Çamaşırhane Müdürü’ne sordu böyle mi dedi. O da böyle dedi ama aslında niyeti neydi hiç bilmiyorum ama yanlış iletti sanırım. Çünkü Aysun Hoca dinlemeden, sentezlemeden sonuca varmazdı. Çok sinirlendi arkadaşın yüzüne fırlattı yeşil örtüyü. Böyle yanlış bir yargıya vardırdığı için. beni de aşağı gönderdi. Ben o zaman yine objektif karar demiştim. Böyle olduğu sürece ters olsa bile anlatacağınız bir şekil varsa, olayların nasıl olduğunu aktarabiliyorsanız çünkü hatalardan da öğreneceğimiz şeyler var. Dinleneceğinizi bilmiş olmak insanın ilerlemesine, yol almasına sebep oluyor.

Sterilizasyon Sorumlusu olarak başladım. Bir dönem Hasta Hizmetleri Müdürlüğü görevini yürüttüm. Şimdi Ameliyathane Hizmetleri Müdürlüğü görevini yürütüyorum. Bunun içerisine sterilizasyon da dahil.

İyi şeyler yaptık, iyi şeyler yapmaya devam ediyoruz. Her ikisinin de üzerine nurlar yağsın. İnanılmaz iyi insanlardı, iyi yöneticilerdi. İyi hekimlermiş, o dönemde çalışmadık ama çıkarımlarım hep böyleydi.