Celile Ertunç Röportaji
Celile Ertunç
“Güven Hastanesine, bana öğrettiklerinden dolayı minnettar olmuşumdur”
Başarılı Sosyolog Celile Ertunç çalışma hayatının ilk adımlarını Güven’de attı. 3 yıl boyunca Hasta İlişkileri Bölümünde görev yapan Ertunç; Güven deneyimlerinin, bir sosyolog olarak tüm çalışma hayatını olumlu etkilediğinden bahsetti. Güven ile bağını hiçbir zaman koparmayan Sevgili Celile Ertunç’tan, Güven’i ve hatıralarını dinledik.
1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?
Ben Celile Ertunç. ODTÜ Sosyoloji mezunuyum ve sosyolog olarak çalışmaktayım. 25 yılı aşkın kurumsal iş deneyimim sonunda danışmanlık firması kurdum ve şu an projelere destek sağlamaktayım. Üniversiteden mezun olduktan sonra ilk iş deneyimim olan Güven Sağlık Grubunda -o zamanlar Paris Caddesi’ndeki ilk hastane binasında- yeni kurulan hasta sorumlusu grubunda işe başladım ve 3 senelik dolu dolu bir deneyimim oldu.
Güven Hastanesi hem iş hayatı tecrübesi hem de hayat hakkındaki ilk deneyimim olmasına rağmen; benim için çok önemli sağlam bir temel oluşturmuş ve çok öğretici olmuştur. Her zaman, çalışma hayatımın ilk yıllarının geçtiği Güven Hastanesine, bana öğrettiklerinden dolayı minnettar olmuşumdur.
2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Güven Hastanesinde çalışmaya 1994 yılının Ağustos ayında başladım. Mayıs 1997 yılında ise ayrıldım. 1994 yılının Temmuz ayında üniversiteden mezun olduğumda 5 Nisan kararlarından dolayı iş bulmak çok sıkıntılı ve zordu. Gazete ilanında Güven Hastanesinin eleman alımını görüp başvuruda bulundum. Görüşmeye çağrılmam üzerine hastanede yeni kurulacak olan Hasta İlişkileri Bölümünde işe başladım.
3-Güven Sağlık Grubunda çalıştığınız süre boyunca hangi görevlerde bulundunuz?
Hasta İlişkiler Bölümünde 3 yıl boyunca çalıştım. O yıllarda, az sayıda olan özel hastanelerde henüz böyle birim yoktu ve bizler örnek birimin ilk çalışanlarıydık. Kısa sürede tüm Güven ekibi ile hızlı bir adaptasyon süreci yaşayarak kurumun ve Güven ailesinin bir parçası olduk.
4-Mesleğiniz ile ilgili bilgi verip, GSG’de unutamadığınız bir mesleki anınızı kısaca paylaşabilir misiniz?
Sosyoloji eğitimi almamın ve yeni mezun olarak başladığım iş yaşamımın Güven Grubunda başlamasının, benim için iyi bir fırsat ve şans olduğunu düşünüyorum.
Yaşam, hastalık, ölüm gibi insanların en kırılgan olduğu dönemlerde sağlık ekipleriyle birlikte, onlara destek olabilmek hem kurumsal hem de kişisel olarak güçlü bir duruş gerektiriyor. Bunu kazandıktan sonra diğer iş yerlerindeki en zorlayıcı koşulların bile üstesinden gelebileceğimiz öz güveni vermişti. Hasta İlişkileri Bölümünde çalışırken hastaneye gelen MS hastası bir genç ile tanışmıştık. Şiir kitabı yazmış ve MS Hastaları Derneği adına bu kitaplarla destek topluyordu. İlk aşamada kendisine kişisel destekte bulunduk. Sonrasında MS Hastaları Derneği yardım amaçlı bir kermes düzenledi. Konuyu Güven Hastanesi Yönetimine sunduk. Banu Hanım aracılığıyla Aysun Hanım ve Ahmet Bey’in de onayı ile kermeste bir stant kiraladık. Tüm gün bu stantta Güven Hastanesi tanımı yapıldı, gelenlere sağlık konusunda bilgiler verildi. Doktorlar, hemşireler ve bizler çalışma saatleri dışında gönüllü olarak desteğimizi sürdürdük. Aysun Hanım standa gelen kişiler arasında iki kişiye Check-Up hediye edebileceğimizi bile iletti. Bu öneri ile bir anket formu oluşturduk. Bu kermes, hem tanıtıma katkı sundu hem de aynı gün yaptığımız çekilişler ile iki kişiye Check-Up hediye etmiş olduk.
Henüz “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” projelerinin uygulamasının görülmediği o yıllarda, çalışanların ilgisi emeği ve yönetimin de desteği ile bu ve benzeri çalışmalar, Güven ailesinin vicdani sorumluluğu olarak o yıllarda filizlerini vermişti. Bizler de bu başlangıcın bir parçası olmaktan oldukça gurur duyuyoruz.
5-Dr.Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?
Güven Hastanesi içerisinde çalışmaya başlamak, benim için büyük bir ailenin parçası olmaktı. Aysun Hanım ve Ahmet Bey ise manevi anne ve babamız gibiydi. Sevilir, üzülür, takdir edilir, eleştirilir ama gün sonunda bizlerin hem kişiler gelişimi hem de mesleki tecrübesi için öğretici koşullar altında çalışırdık. İş yerinden ziyade çalıştığımız kurumu sahiplenerek elimizden gelenin fazlasını yapmaya motive olan bir ekip oluşturulmuştu. Bu ekibi yönetiyor olmak sadece bilgi ve birikimle olamıyor; insani özellikleri yüksek bir tecrübenin yansıması başarıya imza atıyor. Tüm bunlardan bana kalanlar ise çok çalışmak, işi sahiplenerek ekip çalışmasına katkıda bulunmak, kişisel gelişim ve önerilerinizin yönetim tarafından desteklenmesi ve başardığınız işler ile ortak başarının bir paydası olmak hepimizi motive ederek çalışma hayatını keyifli hala getirebiliyor.
6-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?
Bir önceki soruya verdiğim cevap örnek olabilir bence.
7-Güven Hastanesi sizin için ne ifade ediyor?
Güven duyabileceğim bir sağlık gurubu. Bunca yıldır kişisel seçimim olarak ben ve tüm ailemin sağlık konusunda başvurduğu ilk adres. Kızım Güven’de, arkadaşım olan hemşirelerin elinde doğdu. Ben ve eşim ameliyatlarımızda Güven’i tercih ediyoruz. Hala, Güven Sağlık Grubunda çalışmakta olan arkadaşlarıma danışmadan, sağlıksal bir karar almıyorum….
8-Güven Sağlık Grubunun başladığı nokta ile geldiği noktayı kıyasladığınız neler söyleyebilirsiniz?
Başlangıç noktasını ve geçiş sürecinin bir kısmını gördüm. Şimşek Sokak’taki hastane, inşaat halinde iken gözümüzde, nasıl bir yer olacağını tahmin etmeye çalışırdık. Günümüzde gelinen nokta ile karşılaştırırsak, istikrarlı bir gelişimin ve yeniliklerin öncülüğünü elden bırakmayan, kaliteden ödün vermeden büyümeye adanmış bir kurum olarak değerlendirebilirim.
Varsa eklemek istedikleriniz…
Bu soruları cevaplarken geçmişe döndüm ve içimden, keşke bir nostalji gecesi yapılsa ve tüm ekip bir araya gelip anıları yüz yüze da paylaşsa, diye düşündüm.