Zeynep Moral Röportajı
Zeynep Moral
“Güven sadece bir sağlık kuruluşu değildir”
Güven’in sıcaklığını, aile hissiyatını daima yaşayanlardan ve Güven’e aynı hissiyatla karşılık verenlerden Zeynep Moral. Bu yüzden Güven’i hiçbir zaman sadece bir iş yeri olarak görmediğinden bahsediyor. Çok severek yaptığı işini gururla; zor günlerinde daima destek olan Güven’i, vefa ile anlatıyor. Güven Sağlık Grubunun kıymetli üyesi Zeynep Moral’dan; Güven’de olmayı dinledik.
1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?
Ben Zeynep Moral. Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümünden 1985 yılında mezun oldum.
2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya nasıl ve ne zaman başladınız?
Güven Sağlık Grubunda çalışmaya 2003 yılında başladım. Esasında 1985 yılında mezun olduğum zaman Aysun Hoca’m hastanenin laboratuvarında görev almamı istemişti. Fakat eşimin işi nedeni ile Ankara’da kalamayacağımız için Aysun Hoca’mın bu isteğini yerine getirmem mümkün olmamıştı. Seneler sonra, 2003 yılında Ankara’ya dönünce kendisini ziyaret ettim. Olağanüstü altıncı hissi ile benim çalışma isteğimi benden önce dile getirip “Seni hastanenin kalbine gönderiyorum” dedi. Tıbbi Sekreterlik ve Arşiv Bölümünde Güven ailesine katıldım. Yıldız Doğan ile ilk defa hasta ziyaretlerine çıktığım zaman, uzun süre çok severek yapacağım Hasta Temsilciliği görevime başladığımı, henüz bilmiyordum. Kalite çalışmalarının başlaması ile Hasta Hakları Bölümü kuruldu ve 2012 yılına kadar fiilen görevimi sürdürdüm.
3-Mesleğiniz ile ilgili bilgi verip, Güven Sağlık Grubunda unutamadığınız bir mesleki anınızı kısaca paylaşabilir misiniz?
Çok kutsal olan sağlık hizmeti sektöründe, insanlara dokunabilmek, yardımcı olabilmek, sektörün hizmet sunucuları ile hastalar arasındaki iletişim sürecinin sürekliliğini sağlamaya çalışmak, benim için manevi tatmini çok yüksek bir görevdi ve bütün zorlukların ötesine geçerek benimle bütünleşti.
4-Güven Sağlık Grubunda unutamadığınız bir mesleki anınızı kısaca paylaşabilir misiniz?
Ayak bileğimden ameliyat olduğum dönemde yaşadıklarımı unutamam. Ameliyat olduktan ve bir müddet istirahat ettikten sonra, ortopedik rahatsızlıkların iyileşmesi uzun bir süreç olduğu için tekerlekli sandalye ve koltuk değnekleri ile göreve başladım. Bu şekilde hastalarla görüşmeye gitmek, onların beni gördükleri zamanki şaşkınlıkları, beni üzmemeye çalışarak beklentilerini dile getirme çabaları benim en unutamadığım tecrübelerimdendir. O dönem benim için ve hastalar için çok sempatik bir dönemdi.
5-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?
Yeni başladığım dönemde, kalite çalışmaları da yeni başlamıştı. İki başhekim yardımcısı ile birlikte çalışıyordum. O yoğunlukta evraklar, bölümler arası gidip gelirken düzeltmeler, eklemeler yapılırken yanlışlıkla bir düzeltmeyi devlet kurumu evrakının üzerinde yapmışız. Bölüm başkanı beni çağırıp, “Nasıl böyle bir şey yaparsınız?” dediği zaman ne diyeceğimi şaşırdım. Durumu izah etmeye çalıştım ve çok üzüldüm. Kendime gelmeye çalışırken Aysun Hoca’m aradı ve yanına çağırdı. Gittiğimde meşguldü, bir müddet sessiz bir şekilde, bana neler olduğunu sormasını bekledim. Sonra sakin bir tavırla beni dinledi, kendi evraklarının içerisinden ilgili olanı buldu ve bölüm başkanına verdi. Bir sürü karmaşa yaşanmışken bütün bu süreci o kadar sakin yönetti ki… Bunu ancak Dr. Aysun Küçükel yapabilirdi.
6-Dr.Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?
Aysun Hanım çok sevdiğim, çok saygı duyduğum, ne kadar anlatılsa da eksik kalacağını düşündüğüm çok özel bir insandı. Gerçekten “insan” olmanın tüm özelliklerini taşıyan “eşsiz” biriydi. Benim ve onunla aynı zaman diliminde yaşayan sayısız insanın hayatına sevgi ile dokunmuş bir ışık kaynağıydı. İdealleri, mücadeleleri, başarıları, bilgelik ile yaşadığı hayatı bizler için hep ilham kaynağı oldu ve olacak.
Dr. Ahmet Küçükel hepimiz için “baba” idi. Sevdiğimiz, saydığımız, kızdırmak istemediğimiz bu iki insan, küçük bir kadın doğum kliniğinden, yola çıkarak ilmek ilmek ördükleri Güven Sağlık Grubunu insanlığın hizmetine sundular. Hayatlar bundan daha anlamlı yaşanabilir mi?
7-Güven Hastanesi sizin için ne ifade ediyor?
2011 yılının sonlarına doğru çok ciddi bir sağlık sorunu yaşadım. Güven Ailesi, beni sevgi ile kucakladı. Çok ağır bir tedavi sürecini, inanılmaz güç veren bir enerji ile tamamlayabildim. Senelerce çok severek yaptığım işimden üzücü bir şekilde taraf değiştirdiğimde gördüm ki, gerçekten “Güven” sadece bir sağlık kuruluşu değil, -ki bu bence onu diğer hastanelerden ayıran en güçlü özelliği- bu markayı insanlara armağan eden kurucularının sıcaklığını, ideallerini, enerjisini, tutkusunu yaşatan, sağlık hizmetini çok ileri boyutlara taşıyan bir yuvadır.
Güven sadece bir sağlık kuruluşu değildir. Çalışanlarının ve hastalarının oluşturduğu ailedir. Öyle etkileşimler yaşarsınız ki, bir gün bakmışsınız “sihirli” bağlarla bağlandığınız, sizin için “iş yeri”, hastalar için sadece “sağlık hizmeti” alınan bir kurum olmanın çok ötesinde bir ortamın parçası olmuşsunuz.