Prof.Dr.Hasan Tahsin Teziç Röportajı

Güven Tarihçe sitesinden
Mehmet.Gurbuz (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 12.51, 26 Temmuz 2023 tarihli sürüm ("400px|küçükresim|sağ|Prof.Dr.Hasan Tahsin Teziç Prof.Dr.Hasan Tahsin Teziç “Güven Hastanesinin yaşamımda çok..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Prof.Dr.Hasan Tahsin Teziç

“Güven Hastanesinin yaşamımda çok özel bir yeri var”

Güven Ailesi’nin emektar hekimi Prof. Tahsin Teziç, Güven’i anlattı.

Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben Hasan Tahsin Teziç. Pediatri profesörüyüm ve aynı zamanda pediatrik endokrinoloji uzmanıyım. 1971 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldum.

1971-1976 yılları arasında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında asistanlık yaptım ve akabinde uzmanlığımı aldım.

Sonrasında çocuk endokrinoloji bilim dalında çalışmaya başladım. 1979-80 yılları arasında bir yıl süreyle british council bursu kazanarak İskoçya’da vitamin D metabolizması üzerine çalıştım.

1981 yılında doçent oldum ve 1982 yılında Hacettepe’den ayrılarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olarak göreve başladım.

1987 yılında profesör oldum. 1989 yılında Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesine klinik şefi ve başhekim olarak atandım.

O tarihten 2003 yılına kadar görev yaptım ve 2003 yılında emekli oldum.

Sonrasında 2021 yılına kadar da Güven Hastanesinde çalıştım. Böylece tıp hayatım tam 50 yıl sürdü.

Güven Sağlık Grubunda çalıştığınız süre boyunca hangi görevlerde bulundunuz?

Başladığım yıldan ayrıldığım güne kadar çocuk sağlığı ve hastalıkları bölüm başkanı olarak çalıştım.

Bir süre çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak da görev yaptım. Sonrasında çocuk endokrin bölümünü kurdum ve çocuk endokrin hastalarına bakmaya başladım.

Güven Sağlık Grubunda unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?

Mesleki olarak unutamadığım bir hastam var. Bizim hastanemizde doğan bir bebekti ve bir hafta 10 günlükken Doktor Zehra Can’a kontrole gelmişti.

Ama çok kötü durumdaydı, şoktaydı. Zehra Hanım hemen beni aradı. Bebekte çok nadir görülen bir hastalık vardı.

O bebeğin yaşamını kurtardık… 2004 yılıydı sanırım. Enteresandır, o çocuğun dedesi, Hacettepe’de biyokimya profesörüydü.

Torununu daima bana getirdiler. 16-17 yaşına kadar onu ben takip ettim. Böyle çok bebekleri takip ettik, büyüttük. Çok emek verdik o bölüme.

Güven Hastanesi Çocuk Sağılığı ve Hastalıkları Bölümü özel hastaneler arasında marka olmuş olan bir bölümdür. Bütün hekimleriyle, bölümleriyle çok başarılı bir bölüm.

Dr. Aysun ve Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?

Her ikisiyle özellikle de Aysun Hoca ile birlikte çok çalıştık. Ahmet abi de zaman zaman gelir, bizlerle sohbet ederdi. Aysun Hoca’nın şöyle bir özelliği vardır:

Bize değer verirdi. Bir şey yapılacağı zaman mutlaka bana sorarlardı, fikrimi alırlardı ve ona göre bir şey yapılırdı.

Tabii, bu da bizi çok motive ederdi. İnsanları motive edici bir idarecilik özelliği vardı.

Bizlere kıymet verirlerdi ve yapılacak şeyleri de hemen bir anda yapalım değil, yavaş yavaş adım adım yaparak her adımdan sonra daha ileriyi, bir daha ileriye götürdüler.

Bana daima güvendiler, ben de onlara güvendim.

Güven hastanesi sizin için ne ifade ediyor?

Güven Hastanesi yaşamımda çok özel bir yeri olan bir hastanedir. Hemen hemen 32 yıl hem hekim hem de hoca olarak devlet hastanelerinde çalıştım.

Herkes bana “Hocam, güven hastanesine başladıktan sonra yüzünüz gülmeye başladı” derdi.

İdarecilerimizle olan ilişkilerimiz, meslektaşlarımla olan ilişkilerim daima karşılıklı saygı ve sevgiyle ilerlemiştir.

Güven Hastanesi ayrıca benim, eşimin, ailemin sağlık problemlerinde çok büyük destek vermiştir. Güven’in yeri bende daima en üst kademededir.

Tüm idarecilerimi, arkadaşlarımı saygı ve sevgiyle yâd ediyorum.