Yıldız Türkoğlu Röportajı
Yıldız Yıldız Türkoğlu – Hasta Bakıcı – 04.03.2020
Yıldız Türkoğlu… Ahmet Bey’in tabiriyle Güven Hastanesinin ‘Küpeli Kadın’ı.
Ahmet Hoca, Yıldız Türkoğlu’na ismini bilmediği için “Küpeli Kadın” diye seslenirmiş. Bu tatlı tabir, tatlı bir anı olarak kalmış Yıldız Hanım’da. 2004 yılında emekli olan Yıldız Türkoğlu’ndan, Güven’i, Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel’i dinledik.
1-Kendinizi tanıtabilir misiniz? Güven Sağlık Grubunda çalışmaya nasıl ve ne zaman başladınız?
Ben işe başladığım zaman, Deniz Başhemşire vardı. “Beni işe alır mısınız?” dedim. “İhtiyaç olursa alırız, sen git, telefon numaranı bırak.” dedi. Bir hafta sonra beni aradılar ve işe başladım. Yirmi yıl burada çalıştım. 2004 yılında emekli oldum.
2-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?
Doktor Hanım çok temiz ve titiz biriydi. Pisliğe düzensizliğe tahammülü yoktu. Hep peşimizdeydi, beraber bizimle iş yapardı. Temizlik bile yaptığını biliyorum. Birlikte yatak yaptık, temizlik yaptık. “Şöyle, parayı atınca dümdüz olacak.” derdi. Hemşirelere de çok titiz davranırdı. Her şey ile ilgilenen bir insandı. Hem ameliyathanede çalışırdı. Hiç boş geçmezdi. Çok titizdi. Çok iyi biriydi ve yardımseverdi. Dışarıda bizim bir simitçimiz vardı. Onu içeriye aldı ve hastanede çalışmasını, söyledi. Burada yetiştirdiği, baktığı insanlar oldu. Çok da değer verirdi. Ayağı olmayan biri vardı. Ona, Avrupa’dan ayak getirtip taktırmıştı. Bizlere de çok değer verirdi. Son birkaç yılımızda sigorta primimizi yüksek yatırdı ki emekli maaşımız yüksek olsun. Ben doğumhanede çalışırdım. Aysun Hanım, Avrupa’ya gider; oradan yatak, beşik getirirdi. Hep, Avrupa ile kıyas ederdi. Orada ne yapılırsa burada da o yapılırdı. Ahmet Bey benim ismimi bilmezdi. Bazen resepsiyonda otururken benim de çiçekleri sulamamı isterdi. Küpelerim vardı, Bu yüzden Ahmet Bey, bana ‘küpeli kadın’ derdi. Emekli olunca da geldi boynuma sarıldı ve “Ne olur kusura bakma, ismini bilmiyordum, sana hep küpeli kadın dedim. İstersen emekli olduktan sonra da çalış burada. Maaşını, sana kendim öderim.” demişti. Doktor Hanım da geldi, “Yerine birini bulana kadar iki ay fazla çalışır mısın?” dedi. Ben de kabul ettim. Her şeyimiz fazla fazlaydı. Hiç hakkımız kalmadı, çok da iyi insanlardı. Ahmet Bey’in annesi, benim olduğum katta yatıyordu. Doktorlar, katı gezerken yanına geldiler. “Geçmiş olsun maşallah iyisiniz.” dediler. “Tabii siz doktorlar iyilik dağıtıyorsunuz ya iyisiniz deyip geçiştirin.” dedi.
3-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?
Doktor Hanım bizimle çok samimiydi. Hiç patron gibi değildi. Hiç çekinmeden yanına gidebileceğimizi söylerdi. Hep iyiliklerini gördük. Mükemmel bir insandı. Onun sayesinde mal, mülk sahibi oldum. Hep anılacak bir insan, her zaman anıyoruz. Çok misafirperverlerdi. Her sene yılbaşını kutlardık. Ben de sizin sayenizde ekmek kazanıyorum, birbirimize yardımcı olalım derdi. “Burada kendi eviniz ve kendi iş yerinizmiş gibi davranın, ben de size yavrularım gibi davranayım.” derdi. Gelir boynumuza sarılırdı. Bayramlarda, tüm özel günlerde hep bize hediye alırdı.
Ahmet Bey, yalan söyleyeni ve yanlış yapanı sevmezdi. Kötülük gördüğü zaman uyarırdı, düzelmezse de işine son verirdi. Hep toplantı yapar, “Neyiniz eksik?” diye sorardı. Benim evimin hiçbir şeyi yoktu. Buradan götürdüm eski kapı ve pencereleri.
İkisi de nur içinde yatsın. Yattıkları yer nur olsun, cennet olsun.