Op. Dr. Ömer Erçetin Röportajı

Güven Tarihçe sitesinden
(Op.Dr.Ömer Erçetin sayfasından yönlendirildi)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Op.Dr.Ömer Erçetin

Op.Dr.Ömer Erçetin-Doktor


“Hastaların ihtiyacı olan ve hiç bilinmeyen bir alanda hizmet verdik”

Hekimlik öyle bir meslektir ki doğru zamanda doğru kararlar vermeyi gerektirir. Çünkü bir hekimin kararı, bir başkasının hayatıdır. Ömer Erçetin, verdiği karar ile binlerce insanın hayatına dokundu, yüzlerce hekimin kılavuzu oldu. Erçetin; Türkiye’de bilinmeyen fakat bilinmesi elzem olan bir alanda “El Cerrahisi”nde ilerledi. Bu alanda eğitimler aldı, özveriyle çalıştı ve Türkiye’de El Cerrahisinin gelişimine önemli katkılarda bulundu. Hekimlik serüveninde, ıssız ve zorlu bir yoldan ilerleyen fakat öğrendikleri ve uyguladıklarıyla o yolu aydınlatan Doktor Ömer Erçetin’den; Güven’i dinledik.

1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben Ömer Erçetin.1945 doğumluyum. Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesine geçtim ve Ortopedi bölümünde çalıştım.

2-Güven Sağlık Grubunda ne zaman ve nasıl çalışmaya başladınız?

El Cerrahisinin Türkiye’de bilinmediği bir dönemdi. Elinden yaralanmış bir hasta geldiği zaman patronlarımız bile ne yapacaklarını bilemezlerdi ve çaresiz kalırlardı. Ben de bu işi öğrenmeye karar verdim ve Amerika Birleşik Devletleri’ne gittim. Orada çok ünlü bir merkezde iki sene kadar kaldım. İşi öğrendikten sonra, Hacettepe Hastanesine döndüm fakat orada kalamadım. Dönem olarak karışık bir dönemdi. Sigorta Hastanesinde çalışmaya başladım. Bu alana çok meraklı olduğum için nöbet tutarken bile, el yaralanmaları sebebiyle acile gelen hastalara gidip bakıyordum. Gördüğüm kadarıyla oradaki teknisyenler, torba büzer gibi dikiş atıyorlardı. Hiçbir düzen yoktu. Fakat el cerrahisi çok zahmetli ve uzmanlık gerektiren bir işti. Gelişigüzel yapılmamalıydı. Bunun için ayrı bir yer gerekiyordu. Bana hasta yönlendirmeleri için Sigorta Hastanesindeki yöneticiler ve doktorlarla görüştüm. Güven Hastanesi ile temas kurduk. O zamanlar hastane, Paris Caddesi’ne bakan küçük bir binaydı ve aynı zamanda devletle SSK anlaşması olan ilk özel hastaneydi. İki taraflı anlaştıktan sonra, Mart 1991’de B Blok 4. Kat’ta göreve başladım. Ve bu iş tuttu. Birçok hastamız oldu, bu hastalar genellikle asgari ücretle çalışan işçi sınıfıydı. Ucuz iş yapıyorduk ve hastalardan ek ücret talep etmiyorduk. Burada çalıştığım on iki sene boyunca çok verimli işler yaptık. Hastaların ihtiyacı olan ve hiç bilinmeyen bir alanda hizmet verdik. El Cerrahisinin yanında ayrıca Mikrobiyoloji alanında da hizmet veriyorduk. Yani kopmuş ayağı da yerine dikiyorduk veya ayakta serbest plak yapıyorduk. Ben profesör değilim ve aslında resmi olarak kimseyi yetiştiremem ama benimle birlikte çalışan doktorlar, benden öğrendikleriyle bugün, el cerrahisi alanında çok güzel işler yapmaktadır. Bunlardan aklıma gelenler, Ahmet Bey, Metin Akıncı, Sinan Kamiloğlu, Şadan Ay, Hakan Uçar’dır.

Hastalarımız evlerini geçindirmeye çalışan düşük gelirli hastalardı. Aysun Hanımlar aşağıdaki lüks hastaneyi yapınca bizim hastalarımız orada biraz sırıttılar. Onun için eski binanın bir katında yine bize yer verdiler. Ama öyle zannediyorum ki el cerrahisi, hastane için belli bir süre sonra çok karlı bir iş olmaktan çıktı. Yeni yapılan hastane daha çok kazanıyordu çünkü. Bu nedenle yürütemedik ve yollarımız ayrıldı.

3-Güven Hastanesinde unutamadığınız bir anınız var mı?

Haftanın her günü, bayramlar da dahil çalışırdık biz. 365 gün çalışıyorduk. Özellikle eski Kurban Bayramlarını unutamıyorum. O zamanlar kesimhaneler yoktu ve herkes kendi kurbanını kendisi keserdi. Acemi kasaplar nedeniyle inanılmaz bir hasta akışı olurdu. Bir günde yirmi-otuz vakamız olurdu. Sadece bayramlarda değil, diğer günlerde de hasta yoğunluğumuz fazlaydı. Ama çok doktorumuz vardı.

Bir de yeni yapılan Güven Hastanesindeki ameliyathaneyi unutamıyorum. Amerika’da çalıştığım yerlerde bile böyle iyi çalışan düzeneğe sahip, teferruatlı bir yer görmemiştim. Uzay çağından gelmiş gibiydi.

4-Dr.Aysun Küçükel ve Dr.Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?

Her ikisi de girişimci olarak çok büyük vizyona sahiptiler. Özellikle yeni hastanenin yapımında gözlerini karartarak bu işe giriştiler ve başardılar da. Aysun Hanım her zaman işinin başındaydı ve iyi bir yöneticiydi. Çok titizdiler. Özellikle hekim kadrosunu oluştururken çok dikkatli davranırlardı. Her yönüyle en iyiyi seçmeye özen gösterirlerdi.

5-Güven hastanesi sizin için ne ifade ediyor?

Benim için çok önemli çünkü kariyerimin en verimli günlerini burada geçirdim. İki metrelik bir duvarı kaplayacak büyüklükte bir hasta arşivimiz vardı. Bu da nasıl verimli çalıştığımızın göstergesidir.