"Recep Cömert Röportajı" sayfasının sürümleri arasındaki fark

Güven Tarihçe sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
 
(Bir diğer kullanıcıdan 4 ara revizyon gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
[[Dosya:Personel recep comert 1.jpg|400px|küçükresim|sağ|Recep Cömert 1]]
+
[[Dosya:Personel recep comert 1.jpg|100px|küçükresim|sol|Recep Cömert 1]]
  
[[Dosya:Personel recep comert 2.jpg|400px|küçükresim|sağ|Recep Cömert 2]]
+
Recep Cömert - Biyomedikal
  
Güven Hastanesi’nin ilk hali Paris Sokak’taki halinden beri tanışırız. Benim Azerbaycan dönüşümden sonra sen hastasın dedi. Ben de yok yoğunum anne seyahat ettik deyince yok yok sen hastasın dedi ve o sayede benim şeker hastalığımı teşhis etti onun dışında ilk defa öğrendiğimizde de biz dönem dönem gelir gider yakınlaşır o arada başka hastaneler olunca gelir gider, aralıklarla burada çalışan bir insanım. Sevgi Hastanesi ile beraber yürütülmüş bir hastane. O dönemde Sevgi Hastanesi kapanınca oradan buraya birçok doktor transfer edildi. Projelendirilmesinde Mehmet Bey mimardır. Mehmet Altuntaş vardı. Ben biyomedikal mühendisiyim bu arada. Planlanmasında Banu Hanım ile anneyle zaman zaman birlikte çalışmışlığımız oldu. Bölümlerin doktorlarıyla çalışmışlığımız oldu. Bugünlere geldik. İlk teşhis konduğunda çok üzülmüştüm. Amerika’ya gittiklerinde burada dönene kadar emanetçi olarak biyomedikal ve teknik serviste onlara baktım. Danışmanlık yaptım. Hala gelir giderim, hatırı büyüktür, sağ olsun. Allah rahmet eylesin.
+
'''“Çalışanları Aysun Hanım’ı çok severdi”'''
  
Hocamın Ahmet Bey’in de Aysun Hocam kadar yakın değildik. Onunla da tanışır, görüşür, çekişir, git geller yaşamışlığım var. Dolayısıyla bugünkü hastanede bir nebze de olsa katkım olduğuna inanıyorum.  
+
Dr. Aysun Küçükel’e hala vefa borcu olduğunu söyleyen Recep Cömert; duygularını, düşüncelerini en özenli sözcüklerle dile getiriyor. Aysun Hanım’a olan vefasını, Güven ile bağını hiç koparmayarak daima bu ailenin bir parçası olduğunu hissettirerek gösteriyor. Sevgili Recep Cömert’ten, Güven’i ve Dr. Aysun Küçükel’i dinledik.
  
Aysun Hanım, her insanın anne dediği, karşı taraftakini anlamaya çalışan, gayet duygulu, çok özverili, size uymaya, sizi anlamaya gayret eden çok şefkatli bir insandı. Hacettepe’den ayrıldıktan sonra uzunca bir süre anestezide burasının borthasırane iken sonradan A Blok ile stuff hastaneye dönmüştür. Çok duygusal, çok sevecen bir insandır. Ama o sakinliğin altındaki otoritesini hiçbir zaman kaybetmedi. İnsanlara iş yaptırma yetisini hiç yıpratmadı. Kırmadan, üzmeden amacına ulaşarak çalışırdı. O sebeple de çalışanlar çok severdi. Bu hastanenin bütün felsefesini oturan o dur. Biz bir çekişme halindeydik. Ben Sevgi Hastanesi, Hacettepe Hastanesi birçok örnek ile şöyle yapalım dediğimizde 3 ay 5 ay bir yıl sonra insanlar hep onu söyler. Sen haklıymışsın Aysun Hanım, anne diye. Benimle öyle bir çekişmesine gerek kalmazdı. Çünkü zaten hep yanında olmaya, yardımcı olmaya çalıştığımız için sonuçta mimarlar, mekanik teknik, bir sürü kurumun bir araya gelip yaptığı bir projedir hastane. Dolayısıyla karşı karşıya gelmek çok nadirdir.
+
'''1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?'''
  
Çok severdim, hala aklımıza estikçe duasını eksik etmeyiz. Hala vefa borcum olduğuna inanırım. Nüket Hanım ve Banu Hanım ile hala görüşürüz. Kadro beni bilir, eski kadro beni bilir, yeniler tanımaz. Gelir gider görüşürüz bazen öylesi gelip gezdiğim de olur.
+
Ben Recep Cömert. Biyomedikal mühendisiyim.
  
Hiç kırmamaya gayret ederdi, çok küçük detayları yakalardı. Ameliyathane hemşiresi tırnağını kesmemişse, ruj sürmüşse görürdü ama oturup azarlamazdı. Düzeltmesi için kızım ameliyata geliyorsun, eldiveni delme ihtimali var. Tırnaklarını kessen daha hoş olur gibi söylerdi. Hiçbir zaman bilmiyor musun, yapma gibi tersleyerek konuşmazdı. Naif bir insandı. İstediğini yaptırırdı. Sonucunun doğru olduğunu karşı taraf görürdü ama bunu zorlayarak, kırarak, döküp saçarak yapmamıştır. Çok enteresan birkaç olay dışında da hiç kimse bana kızdı, bağırdı diyemez zannetmiyorum. Buradan ayrılan insanlar bile hakkında iyi konuşacaktır. Ben gelip giden aslında fiilen ayrılmış bir insanım ama siz çağırınca geliyorum.  
+
'''2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya nasıl başladınız?'''
 +
 +
Aysun Hanım ile Güven Hastanesinin Paris Sokak’taki ilk halinden beri tanışırız. Aralıklarla burada çalışan bir insanım. Güven Hastanesi, Sevgi Hastanesi ile birlikte yürütülmüş bir hastane. Sevgi Hastanesi kapanınca oradan buraya birçok doktor transfer edildi. Hastanenin projelendirilmesinde, Mimar Mehmet Altuntaş vardı. Planlanmasında Banu Hanım ve anneyle zaman zaman birlikte çalıştık. Bölüm doktorlarıyla da çalıştım. O günlerden bugünlere geldik. Amerika’ya gittiklerinde, emanetçi olarak biyomedikal ve teknik serviste danışmanlık yaptım. Hala gelir giderim. Bugünkü hastanede, bir nebze de olsa katkımın olduğunu düşünüyorum.  
  
Kötü günler yaşandı. Tümörden sonra, Amerika’dan dönüşünden sonra ama hiç kimse ne konuşmak ne anlatmak istemezdi. Hoş bir insandı, sohbeti, anneliği…
+
'''3-Dr. Aysun Küçükel ile bir anınızı paylaşabilir misiniz?'''
 +
 
 +
Azerbaycan dönüşümden sonra, “Sen hastasın.” dedi. Ben de “Yok yoğunum anne, seyahat ettik.” dememin üzerine Aysun Hoca’m, “Yok yok, sen hastasın.” dedi ve o sayede benim şeker hastalığımı teşhis etti.
 +
 
 +
Aysun Hanım, her insanın “anne” dediği; karşı taraftakini anlamaya çalışan, gayet duygulu, çok özverili ve şefkatli bir insandı. Ama o sakinliğin altındaki otoritesini, hiçbir zaman kaybetmedi. İnsanlara iş yaptırma yetisini hiç yıpratmadı. Kırmadan, üzmeden amacına ulaşarak çalışırdı. O nedenle de çalışanları, Aysun Hanım’ı çok severdi.
 +
Aysun Hanım, insanları kırmamaya gayret ederdi fakat çok küçük detayları bile fark ederdi. Ameliyathane hemşiresi tırnağını kesmemişse ya da ruj sürmüşse hemen fark ederdi ama oturup azarlamazdı. Düzeltmesi için, “Kızım ameliyata geliyorsun, eldiveni delme ihtimali var. Tırnaklarını kessen daha hoş olur.” gibi naif bir şekilde uyarırdı. Hiçbir zaman, “Bilmiyor musun? ” gibi tersleyerek karşısındaki mahcup edecek bir tavırla konuşmazdı. Naif bir insandı. İstediğini yaptırırdı fakat bunu; zorlayıcı bir tavırla, kırarak, döküp saçarak, insanları inciterek yapmazdı.
 +
 
 +
Çok enteresan birkaç olay dışında, hiç kimse, “Bana kızdı, bağırdı, azarladı…” diyemez,  zannetmiyorum. Buradan ayrılan insanlar bile hakkında iyi konuşurlar. Ben aslında fiilen ayrılmış bir insanım fakat Güven ile bağımı hiç koparmadım.
 +
 
 +
'''4-Güven Sağlık Grubunun başladığı nokta ile geldiği noktayı kıyasladığınızda neler söyleyebilirsiniz?'''
 +
 
 +
Güven Hastanesi; mimarların, mekanik teknik alanında uzmanların ve çok fazla kurumun bir araya gelip gerçekleştirdiği bir projedir. Ben de Güven Hastanesi için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Güven Hastanesinin bütün felsefesini oturtan Aysun Hanım’dır. Sevgi Hastanesi, Hacettepe Hastanesi gibi birçok örnekten yola çıkarak, “Şöyle yapalım.” dediğimiz zaman; günün sonunda “Sen haklıymışsın Aysun Hanım” derdik. Nüket Hanım ve Banu Hanım ile de hala görüşürüz. Eski kadro beni bilir, yeniler tanımaz. Hala hepsiyle görüşürüz. Güven Sağlık Grubu, özel sağlık sektörünün öncü kuruluşlarından biri haline geldi. Başarıları daim olsun.
 +
 
 +
'''5-Dr. Aysun Küçükel sizin için ne ifade ediyor?'''
 +
 
 +
Aysun Hanım’a ilk teşhis konduğunda çok üzülmüştüm. Çok kıymetli bir insandı. Çok severdim, aklıma geldikçe duasını eksik etmem. Hala vefa borcum olduğuna inanırım. Aysun Hanım’ın, benim üzerimde hatırı büyüktür, sağ olsun. Hoş bir insandı. Merhametiyle, şefkatiyle, sohbetiyle, anneliğiyle…

08.05, 5 Mayıs 2021 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Recep Cömert 1

Recep Cömert - Biyomedikal

“Çalışanları Aysun Hanım’ı çok severdi”

Dr. Aysun Küçükel’e hala vefa borcu olduğunu söyleyen Recep Cömert; duygularını, düşüncelerini en özenli sözcüklerle dile getiriyor. Aysun Hanım’a olan vefasını, Güven ile bağını hiç koparmayarak daima bu ailenin bir parçası olduğunu hissettirerek gösteriyor. Sevgili Recep Cömert’ten, Güven’i ve Dr. Aysun Küçükel’i dinledik.

1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben Recep Cömert. Biyomedikal mühendisiyim.

2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya nasıl başladınız?

Aysun Hanım ile Güven Hastanesinin Paris Sokak’taki ilk halinden beri tanışırız. Aralıklarla burada çalışan bir insanım. Güven Hastanesi, Sevgi Hastanesi ile birlikte yürütülmüş bir hastane. Sevgi Hastanesi kapanınca oradan buraya birçok doktor transfer edildi. Hastanenin projelendirilmesinde, Mimar Mehmet Altuntaş vardı. Planlanmasında Banu Hanım ve anneyle zaman zaman birlikte çalıştık. Bölüm doktorlarıyla da çalıştım. O günlerden bugünlere geldik. Amerika’ya gittiklerinde, emanetçi olarak biyomedikal ve teknik serviste danışmanlık yaptım. Hala gelir giderim. Bugünkü hastanede, bir nebze de olsa katkımın olduğunu düşünüyorum.

3-Dr. Aysun Küçükel ile bir anınızı paylaşabilir misiniz?

Azerbaycan dönüşümden sonra, “Sen hastasın.” dedi. Ben de “Yok yoğunum anne, seyahat ettik.” dememin üzerine Aysun Hoca’m, “Yok yok, sen hastasın.” dedi ve o sayede benim şeker hastalığımı teşhis etti.

Aysun Hanım, her insanın “anne” dediği; karşı taraftakini anlamaya çalışan, gayet duygulu, çok özverili ve şefkatli bir insandı. Ama o sakinliğin altındaki otoritesini, hiçbir zaman kaybetmedi. İnsanlara iş yaptırma yetisini hiç yıpratmadı. Kırmadan, üzmeden amacına ulaşarak çalışırdı. O nedenle de çalışanları, Aysun Hanım’ı çok severdi. Aysun Hanım, insanları kırmamaya gayret ederdi fakat çok küçük detayları bile fark ederdi. Ameliyathane hemşiresi tırnağını kesmemişse ya da ruj sürmüşse hemen fark ederdi ama oturup azarlamazdı. Düzeltmesi için, “Kızım ameliyata geliyorsun, eldiveni delme ihtimali var. Tırnaklarını kessen daha hoş olur.” gibi naif bir şekilde uyarırdı. Hiçbir zaman, “Bilmiyor musun? ” gibi tersleyerek karşısındaki mahcup edecek bir tavırla konuşmazdı. Naif bir insandı. İstediğini yaptırırdı fakat bunu; zorlayıcı bir tavırla, kırarak, döküp saçarak, insanları inciterek yapmazdı.

Çok enteresan birkaç olay dışında, hiç kimse, “Bana kızdı, bağırdı, azarladı…” diyemez, zannetmiyorum. Buradan ayrılan insanlar bile hakkında iyi konuşurlar. Ben aslında fiilen ayrılmış bir insanım fakat Güven ile bağımı hiç koparmadım.

4-Güven Sağlık Grubunun başladığı nokta ile geldiği noktayı kıyasladığınızda neler söyleyebilirsiniz?

Güven Hastanesi; mimarların, mekanik teknik alanında uzmanların ve çok fazla kurumun bir araya gelip gerçekleştirdiği bir projedir. Ben de Güven Hastanesi için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Güven Hastanesinin bütün felsefesini oturtan Aysun Hanım’dır. Sevgi Hastanesi, Hacettepe Hastanesi gibi birçok örnekten yola çıkarak, “Şöyle yapalım.” dediğimiz zaman; günün sonunda “Sen haklıymışsın Aysun Hanım” derdik. Nüket Hanım ve Banu Hanım ile de hala görüşürüz. Eski kadro beni bilir, yeniler tanımaz. Hala hepsiyle görüşürüz. Güven Sağlık Grubu, özel sağlık sektörünün öncü kuruluşlarından biri haline geldi. Başarıları daim olsun.

5-Dr. Aysun Küçükel sizin için ne ifade ediyor?

Aysun Hanım’a ilk teşhis konduğunda çok üzülmüştüm. Çok kıymetli bir insandı. Çok severdim, aklıma geldikçe duasını eksik etmem. Hala vefa borcum olduğuna inanırım. Aysun Hanım’ın, benim üzerimde hatırı büyüktür, sağ olsun. Hoş bir insandı. Merhametiyle, şefkatiyle, sohbetiyle, anneliğiyle…