Doç.Dr.Kemal Halit Uzun
Kendinizi tanıtabilir misiniz?
Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanıyım.
41 yıllık aktif mesleki çalışma sonrası, Ağustos 2017’den beri tam emekli durumundayım. 1976 Ekim ayında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dikimevi yerleşkesindeki KBB Kliniği’nde asistan olarak başladığım mesleki yaşantımı, 65 yaşında, Ağustos 2017’de Güven Hastanesi’nde son hastalarımı görerek sonlandırdım.
Emeklilik günlerim dolu dolu geçiyor. Kuş fotoğrafçılığı, ölçekli ahşap temelli modelcilik ve bahçe bakımı hobilerim var.
Evliyim.
Eşim de emekli İngilizce öğretmeni.
Bir oğlum var. Doktor Endüstri Mühendisi. Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Öğretim Görevlisi olarak çalışıyor.
Güven Sağlık Grubu’nda çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız? İşe giriş hikayenizi kısaca anlatabilir misiniz?
Güven Hastanesi ile ilk tanışmam 1977 yılında oldu. O tarihlerde rahmetli hocalarım Prof. Dr. Çetin Cuhruk ve Prof. Dr. Rıza Keser’in Paris Caddesi’ndeki binada yaptıkları ameliyatlarına asistan olarak katılıyordum.
KBB Hastalıkları Uzmanı olduktan ve Doçentlik unvanını aldıktan sonra başladığım serbest hekimlik yaşantımda, artık kendi ameliyatlarım için Güven Hastanesi’ne sık sık gitmeye başladım.
2000’li yılların başında, Prof. Dr. Suat Özbilen ve Prof. Dr. Erdoğan İnal ile birlikte Şimşek Sokak A bloğunun açılmasını takiben, yaklaşık 6-8 ay yarı zamanlı staff olarak çalıştım.
2005’te kamu hizmetinden emekli oldum. Bu kez tek başıma ve yarı zamanlı (sabah 09.00-12.30 arası) Güven Hastanesi KBB Kliniği’nde çalışmaya başladım.
2007’de muayenehanemi kapatmamın ardından, 2017 Ağustos’una kadar yaklaşık 12 yıl Güven Hastanesi’nde KBB Uzmanı olarak çalışmaya devam ettim.
Güven Sağlık Grubu’nda çalıştığınız süre boyunca hangi görevlerde bulundunuz?
1990-2005 misafir doktor
2005-2007 kadrolu yarı zamanlı doktor ve misafir doktor
2007-2017 kadrolu tam zamanlı doktor
Mesleğiniz ile ilgili bilgi verip, GSG’de unutamadığınız bir mesleki anınızı kısaca paylaşabilir misiniz?
Güven Hastanesi’ni içeren mesleki anılarım çok. Ancak unutamadığım anılarımdan birisi şudur:
Yanlış hatırlamıyorsam 1995 yılı. Bir Cumartesi günü öğleden sonra muayenehaneme Rusya Büyükelçiliği’nden bir hasta geldi. Aynı gün sabah başlayan ani işitme kaybı yakınması vardı.
Yapılan odyolojik incelemede, bir kulağında ileri derecede sinirsel tip işitme kaybı vardı. O tarihlerde bu tarz ani işitme kayıplarında acilen tanı ve gerekirse tedavi amaçlı orta kulak eksplorasyonu ameliyatları yapılıyordu.
Ben de kendilerine bunu önerdim. Bu arada bir ek bilgi olarak: Rusya Elçiliği’nden gelen hastalara elçilik doktorunun mutlaka refakat ettiğini söylemeliyim.
Elçilik doktorunun hasta ile yaptığı kısa görüşme sonrası önerdiğim işlemi kabul ettiler.
Hemen Güven Hastanesi’ni organize ettik ve akşama doğru hastayı ameliyata aldık. Elçiliğin doktoru (muhtemelen pratisyen) ameliyat süresince başımda durdu ve merakla yaptıklarımı sordu.
Ameliyatta sorunun hakikaten orta kulaktaki problemden kaynaklandığını gördüm ve tedavi işlemini yaptım.
Hastanın işitme kaybını bu şekilde düzeltmiş oldum. Bu başarılı ameliyatın sonrasında adeta Rusya Elçiliği’nin kadrolu KBB Hastalıkları Uzmanı oldum.
Yıllarca elçilik kanalı ile sayısız Rus hasta tedavi ettim. Aynı elçilik doktoru da uzun yıllar bu hastalar ile birlikte geldi gitti.
Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?
Kıdemli meslektaş.
Abla ve Ağabey.
Azıcık da işveren...
İleri görüş, azim ve sabır...
Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?
2005’te kamu hizmetinden emekli olmuştum. Muayenehaneye öğleden sonraları gittiğim için sabahları evde tembellik ediyordum. Emekli olmamın sanırım 1 hafta sonrasıydı.
Öğleye doğru telefonum çaldı. Sekreteri Dr. Aysun Küçükel’in görüşmek istediğini söyledi. Kendisinin “Hocam bu yaşta ne emekliği böyle. Derhal gelip bizde çalışmaya başlıyorsunuz.” sözlerini hâlâ kulaklarımdadır.
Daha sonraki yıllarda vefatına kadar geçen süre zarfında, gerek mesleki toplantılardaki sunumlarımda gerekse yaptığım bilimsel yayınlarda gururla kullandığım Güven Hastanesi kimliğimi kendisiyle paylaştığımda gözlerine yansıyan mutluluğu da unutmuyorum.
Ahmet Hoca ile ilgili anılarım daha az. Muayenehanemden Burun Konka Radyofrekans ameliyatları için Güven Hastanesi’ne giderken radyofrekans cihazını yanımda götürüyordum.
Bir gün elimde cihaz ameliyathaneye (-3) inerken asansörde Ahmet Hoca ile karşılaştık. Bana elimdeki cihazın ne olduğunu sordu. Ben de cihazı anlatıp Güven Hastanesi ameliyathanesinde olmadığını ve bu nedenle muayenehanemden getirdiğimi söylediğimde şaşırdı. Ertesi hafta aynı cihazdan Güven Hastanesi ameliyathanesine alınmıştı...
İkisini de o kadar zamansız kaybettik ki... Ruhları şad olsun.
Güven Hastanesi sizin için ne ifade ediyor?
Mesleki yaşantımın son 12 yılını, son derece gelişmiş tıbbi olanaklar ve temiz, kaliteli bir mimari ortamda; mutlu, mesleki olarak yaptığım işlerden keyif alarak ve rahat geçirmemi sağlayan bir yuva. Üstelik bu ortamı ETİK mesleki anlayışla sağlayan bir yuva. Bir doktorun kolay kolay arayıp da bulamayacağı bir ortam...
Güven Sağlık Grubu’nun başladığı nokta ile geldiği noktayı kıyasladığınızda neler söyleyebilirsiniz?
Güven Hastanesi’nin kurulduğu, sanırım 1974 yılları ile günümüzdeki teknoloji, ulaşım, haberleşme, eğitim ve birçok diğer sektörün kıyaslanmasında ne kadar büyük farklar olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz.
İlk günlerinin canlı bir şahidi olarak, Güven Sağlık Grubu’nun başladığı nokta ile günümüzde geldiği nokta en az, hatta daha fazlasıyla bu sektörler kadardır. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Varsa eklemek istedikleriniz…
Teşekkürler Güven Sağlık Grubu