Emre Işıldak Röportajı

Güven Tarihçe sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Emre Işıldak


Emre Işıldak-Çağrı Merkezi Müdürü 24-06-2021


“Hayat bana ‘Güven’ diyor”

Emre Işıldak, 18 yıldır başarılarıyla ve pozitif enerjisiyle Güven’de çalışıyor; Güven’in gelişimine destek oluyor. Aysun Hoca ile olan hatıralarıyla duygulandıran Işıldak; tüm cümleleriyle Güven bağını hissettiriyor. Çağrı Merkezi Müdürü Emre Işıldak’tan “ailem” dediği Güven’i ve anılarını dinledik.

1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Merhaba adım Emre Işıldak. 1977 Ankara doğumluyum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Pazarlama ve Reklamcılık Okulu mezunuyum.

2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız?

Güven ailesine 28 Şubat 2003 yılında katıldım. Arkadaşım vasıtası ile santral bölümüne personel alımı olduğunu duydum ve başvuruda bulundum. Daha sonra görüşmeye çağrılarak denemeye alınacağımız, söylendi. Nerdeyse bir ay boyunca ben ve bir arkadaşım, ikimizden sadece biri alınmak üzere çağrı merkezinde denendik. Deneme süreci sonunda ise benim seçildiğim, söylendi. Diğer arkadaşımız da hastane içinde başka bir bölüme porter olarak gönderildi.

3-Güven Sağlık Grubunda çalıştığınız süre boyunca hangi görevlerde bulundunuz?

2003-2005 yılları arasında santral; 2005-2008 yılları arasında Bilgiye Ulaşım Merkezinde santral operatörlüğü ve randevu merkezi hasta danışmanlığı; 2009-2011 yıllarında çağrı merkezi hasta danışmanlığı, 2011-2014 yılları arasında çağrı merkezi sorumlu yardımcısı; 2014-2018 yılları arasında çağrı merkezi sorumlusu; 2018’den bu yana da çağrı merkezi müdürü olarak görev yapıyorum.

4-Mesleğiniz ile ilgili bilgi verip, GSG’de unutamadığınız bir mesleki anınızı kısaca paylaşabilir misiniz?

Çağrı merkezi müdürlüğü görevinde bulunmaktayım. Birçok anım var ama tahmini olarak 10 yıl kadar önce gerçekleşen unutamadığım bir mesleki anımdan bahsetmek istiyorum. Hastanemizi arayan bir hasta yakını, hastasının ismini vererek kendisi ile görüşmek istedi. Hasta kayıtları incelendiğinde böyle bir hastanın hastanemizde yatmadığı, bildirildi. Hasta yakınının inanılmaz tepki ve hakaretine maruz kaldık.

Yakınının, Güven Hastanesinde yattığını ve bizim bulamadığımızı iddia etti. Telefonda, tam 1 saat boyunca bizlere hakaret etti. Sonra hızını alamayıp hastaneye geldi ve hakaretlerine devam etti. O arada hastanın isminden araştırma yaparak diğer hastanelere sorduk ve hastanın yattığı hastaneyi tespit ettik. Güven ailesi nezaketine yakışır şekilde yakının yattığı hastaneyi ilettim ve hastane ile iletişime geçerek yakını ile görüştürdüm. Giderken söylediği son söz “Bundan sonra işini adam gibi yap” oldu.

5-Dr. Aysun Küçükel ve Doç. Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?

Aysun ve Ahmet Hoca’mı nasıl ifade ederim bilemiyorum. “Doğru ve büyük kelime nedir?” diye düşünürsem eğer Aysun Hoca’mın karşılığı kesinlikle “anne” olacaktır. Hem de sevgi dolu bir anne. Telefonda “annem” deyişi ve sesi hala kulaklarımda. Ahmet Hoca’mı da tek kelime ile ifade edebilirsem “aile büyüğü, baba” derim. Onların yanında kendinizi hep güvende ve korunaklı hissederdik.

6-Dr. Aysun Küçükel ve Doç. Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?

Aysun Hoca’mla yaşadığım son anımı paylaşmak isterim. O dönemki görevim ve yaptığım iş gereği Ahmet ve Aysun Hocam’la gün içinde defalarca görüşmekteydik. Aysun Hoca’mın tedaviye gideceği dönemde arkadaşlarım elini öpmek ve moral vermek için odasına gitmişler. Ben gitmedim, daha doğrusu gidemedim. Kalbim, Aysun Hoca’mın hasta olduğunu kabul etmek istemiyordu. Öğleden sonra nöbete geldim. Santrali aradı Aysun Hoca’m, “Sen niye gelmedin yanıma Annem?” dedi. Bir şey diyemedim. “Hocam tekim. O nedenle yanınıza çıkamadım” dedim. “Arkadaşların gelince uğrarsın” dedi. Ben de hemen geleceğimi, söyledim. Daha sonra odasına çıktım, elini öptüm. Her zamanki gibi anne şefkatiyle sarıldı. “Hocam her şey yoluna girecek” dediğimde, “Biliyorum Emre. Bizim yokluğumuzda işinize daha çok sahip çıkın” dedi. “Biliyor musun annem, bir gün yaptığın işin başında sen olacaksın” dedi. Ben de utanarak “Estağfurullah hocam” diye cevap verdim. “Bana güven ve böyle çalışmaya devam et. Seni biz yetiştirdik. Anneler bilir ve ben de göreceğim” dedi ve vedalaştık. Çağrı merkezinin yöneticiliğine geçtiğimde “Aysun Hoca’m keşke görseydi” diye çok uzun süre düşündüm. Sonra fark ettim ki Aysun Hoca’m bizi kollamaya ve görmeye devam ediyor.

7-Güven Hastanesi sizin için ne ifade ediyor?

Güven, benim için “yuva” demek. Oğlum ve eşim demek. Ailem demek. Huzur demek. Can damarım demek. Aksiyon, tatlı yorgunluklar demek…

8-Güven Sağlık Grubunun başladığı nokta ile geldiği noktayı kıyasladığınız neler söyleyebilirsiniz?

Güven Sağlık Grubunun başladığı noktada ben daha doğmamıştım ama 2002’den beri gelinen noktayı görmek gurur verici. Güven, Ankara’da sektörünün lideri pozisyonunda. Hastanede yaptığımız altyapı ve yeniliklerin dışında Ankara’ya, Türkiye’ye Güven Yaşam Kampüsü gibi yeni ve inovatif bir sağlık kuruluşu kazandırdık. Banu Hanım’ın bize öğrettiği gibi, en büyük rakibimiz kendimiziz .

Varsa eklemek istedikleriniz…

Tek ekleyeceğim şey, hayat bana “Güven” diyor.