Haluk Yıldız Röportajı
Haluk Yıldız-Başdanışman
“Burada, diğer hiçbir kurumda olmayan bir aile ortamı var”
Haluk Yıldız, yıllar boyunca Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Genel Müdürlük ve Milletvekilliği gibi bürokraside ve siyasette önemli görevlerde bulundu. Başarılı bir bürokrasi ve siyasi hayattan sonra yoluna, Güven’le ilerlemeyi tercih etti. 2001 yılından bu yana Güven Sağlık Grubunda Başdanışman olarak çalışmalarını sürdüren Yıldız; VIP bölümünün kurulmasında, VIP sisteminin gelişmesinde ve kaliteli hizmet verilmesinde etkin rol oynadı. 20 yıldır VIP bölümünde Başdanışmanlık görevini başarıyla üstlenen ve Güven’in ilerleyişinde büyük emekleri olan Haluk Yıldız’dan, Güven’i dinledik.
1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?
Ben Haluk Yıldız. Kastamonu ilinin Taşköprü ilçesinde dünyaya geldim. İlk, orta ve lise öğrenimimi burada tamamladım. Üniversiteyi ise Ankara Ticari İlimler Akademisinde tamamladım. Birkaç kamu kuruluşunda görev aldıktan sonra 1984 yılında Sağlık Bakanlığında işe başladım ve Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı ve Personel Genel Müdürü olarak çalıştım. Daha sonra siyaset hayatım başladı ve bir dönem Doğru Yol Partisinde milletvekilliği yaptım.
2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya nasıl ve ne zaman başladınız?
Siyaseti bıraktıktan bir süre sonra Sevgi Hastanesinde göreve başladım. 2001 yılında rahmetli Ahmet Küçükel, Güven Hastanesinde çalışmamı teklif etti ve o yıldan beri burada çalışmaktayım.
3- Güven Sağlık Grubunda çalıştığınız süre boyunca hangi görevlerde bulundunuz?
Ben Güven Hastanesinde çalışmaya başladıktan sonra, VIP bölümünü kurduk ve hastanemiz TBMM personellerine hizmet vermeye başladı. Başladığım günden bugüne kadar, hastanenin VIP kısmında Başdanışman olarak görev yapmaktayım.
4-Mesleğiniz ile ilgili bilgi verip, Güven Sağlık Grubunda unutamadığınız bir mesleki anınızı kısaca paylaşabilir misiniz?
Konum itibari ile bürokraside bulundum. Uzun zamandır da buradayım. Buranın VIP bölümünü ben başladıktan sonra kurduk. Burayı geliştirdik. Daha çok meclise yönelik çalıştık. Ayrıca o dönemlerde diğer illerde özel sağlık sektörü gelişmediği için yakın bölgelerdeki hastaların bizi tercih etmeleri için çalışmalarda bulunduk. Gerek kendi bölgem olan Kastamonu’dan gerek diğer bölgelerden gelen hastalarımızla ilgilenip, tedavilerini yaptırdık. Sağlıkta da insanlar hastanede bir tanıdıklarının olmasına önem veriyor. Hem hastanemizin iyi sağlık hizmeti vermesinden hem de çevremin olmasından dolayı insanlar bizi tercih ettiler. VIP sistemini buraya yerleştirdik. Mesela ben burada bir eski milletvekili olarak çalışırken, başka özel hastanelerde üç dört eski milletvekilinin çalıştığı oluyor. Ama bizdeki etkiyi bir türlü bulamıyorlar. 20 yıldır bu düzeni bozmadan, üzerine katlayarak bu sistemi ilerlettik. Güzel bir sistemimiz var umarım hep böyle gider.
5-Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?
Ahmet Hoca’nın çok sert bir mizacı vardı. Ama çok babacan biriydi. Benim başladığım dönemde A Blok hizmete açılmıştı. Kriz dönemiydi ve sıkıntılı bir süreçti. C Blok’un olduğu yerde bir bina vardı. Birkaç daireyi kiralamıştık ve ekibin bir kısmı orada görev yapıyordu. Orada bazı dairelerin satılık olduğunu duydum. Aysun Hoca’ya, “İlerisi için bu dairelerden alalım.” dedim. Aysun Hoca, Ahmet Hoca’nın aldırmadığını, söyledi. Ben de “Çaktırmadan alalım, ikna ederiz.” dedim. Daireleri bir iki derken aldık. Bir daireyi daha alacağız fakat adam 275 bin dolar istedi. Oradaki daireler de aslında 80 bin TL civarında satılıyor. Adam bize “Ben bu daireyi size satmak için aldım.” dedi. Konuştuk, ikna ettik 150 bin dolara aldık daireyi. Öyle güzel bir anımız oldu. Daha bir sürü anımız var ama bu anı hastanenin geleceğiyle ilgili olduğu için çok önemli. Çok emekler var burada. Çok güzel bir eser bıraktılar. Aramızda hiç olumsuz bir şey geçmedi. Güzel anılarla ayrıldık.
6-Dr.Aysun Küçükel ve Dr.Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?
İkisi çok farklı yapıdalardı. Bu hastanenin temel direği Aysun Hanım’dı. Bütün sorumluluk ondaydı. Hastaneyi çekip çeviren, planlamayı yapan, insanlarla ilişki kuran ve yöneten o idi. Ahmet Küçükel’in de rolü çok büyüktü. Dışarıdaki ilişkileri düzenleyen Ahmet Hoca idi. Ahmet Hoca dışarıdan çok sert biri gibi görünürdü. Hastaneye girdiği an, herkes kendisine çeki düzen verirdi. O sert yapının altında yufka gibi bir yürek vardı. Birlikte on yıla yakın mesai yaptık. Çok saygılı bir insandı. Odasına kim girerse girsin ayağı kalkardı. Allah rahmet eylesin geride çok güzel bir eser bıraktılar. Sağlık hizmeti vermek, insanlara faydalı olmak çok önemli. Onlar bu yapıyı sadece hastalar için kurmadı. Burada 1500’e yakın insan çalışıyor ve buradan ekmek yiyor. Onlara rahmet okuyorlar. Her ikisi de özellikle hekim kimlikleriyle insanlara güven veriyorlardı. Özel sağlık hizmetinin verildiği ilk yerdi Güven Hastanesi. Bu nedenle bu sektöre girebilmek büyük cesaret ve özveri istiyordu. Aysun Hoca gece geç saatlere kadar çalışır, plan ve programlar yapardı. Çünkü sağlık sektöründe belli bir mesai yoktu ve yirmi dört saat çalışırdı.
7-Güven Hastanesi sizin için ne ifade ediyor?
Ben burada yalnızca çalışan statüsünde olsam da, beni Güven Hastanesinin sahibi sanıyorlar. Evet, burayı kendi hastanem gibi değerlendiriyorum. Çünkü burada, diğer hiçbir kurumda olmayan bir aile ortamı var. En önemli etkense kurumun sahiplerinin bizzat işinin başında olmalarıdır. Ne kadar profesyonel olursa olsun, hiçbir yönetici onlar gibi etkili olamaz. Bu aile ortamının oluşmasında ve Güven Hastanesi çalışanlarının hastaneyi sahiplenmesinde daha önce Aysun Küçükel ve Ahmet Küçükel’in, şimdi ise çocukları Nüket Küçükel ve Banu Küçükel’in büyük rolü vardır. Dileğim bu birlikteliğin ve sıcak yuvanın yapısının bozulmamasıdır ki bozulacağını da zannetmiyorum. Çünkü ortada bir iyi niyet var. Nüket Küçükel ve Banu Küçükel de annelerinden ve babalarından gördüğü her şeyi devam ettirmektedirler. Huzurlu bir çalışma ortamı var burada. Daha uzun yıllar hizmet vermesi için gücümüzün yettiğince çalışmaya devam edeceğiz.
8-Güven Sağlık Grubunun başladığı nokta ile bugün geldiği noktayı kıyasladığınızda neler söyleyebilirsiniz?
Biz Ankara’nın en eski hastanelerinden biriyiz. İlk olarak B Blok’ta hizmete başlayan hastane, bugüne emin adımlarla ve yavaş yavaş büyüyerek geldi. Süreç içerisinde birçok ilden, hastaneden ortaklık teklifi alındı fakat ne Aysun Hoca ne de Ahmet Hoca bu duruma sıcak bakmadılar. Çünkü Güven Hastanesinin bir adı vardı. Verilen hizmet kalitesini korumak istediler. Rekabetin de arttığı günümüzde, hem idari hem de hekim kadrosuyla tercih edilme özelliğini korumaktadır.