Selma Tuncu Röportajı
Selma Tuncu (Kırdar]-Housekeeping -13 Temmuz 2021
“Güven’in sadece bende değil, ailemde de yeri çok farklıdır”
Selma Tuncu Güven’de çalıştığı 10 yıl boyunca, Güven’in gelişiminin ve kaliteli sağlık hizmetinin ortağı oldu. Otelcilik hizmetlerindeki başarısına Güven’le devam eden Tuncu; hastanenin temizliğinde ve düzeninde hatırı sayılır yenilikler yaptı. Mesleğindeki yetkinliği, çalışkanlığı ve titizliği ise Ahmet ve Aysun Hoca’nın ona daima güvenmesini, mesleğinde kendini daha da geliştirmesini sağladı.1998-2007 yılları arasında housekeeping yöneticisi olarak görev yapan Sevgili Selma Tuncu, Güven desteğini ve her zaman güzel duygularla anımsadığı Güven hatıralarını paylaştı.
1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?
İsmim Selma Tuncu. Asıl mesleğim otelcilik. Otelcilikten sonra Güven Hastanesinde çalıştım ve buradan emekli oldum. Emekli olduktan sonra uzun yıllar sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalıştım. 15 yıldır da resim yapıyorum.
2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Güven Hastanesinde çalışmaya 1998 yılında başladım. 2007 yılında emekli oldum. Daha önce Hilton’da çalışıyordum. Güven Hastanesinde yeni bir yapılanmaya gidildi ve çalışma teklifi aldım. Hastane ortamında çalışmak istediğim için de gelip burada çalışmaya başladım.
3-Güven Sağlık Grubunda çalıştığınız süre boyunca hangi görevlerde bulundunuz?
Housekeeping yöneticisi olarak çalıştım.
4-Mesleğiniz ile ilgili bilgi verip, GSG’de unutamadığınız bir mesleki anınızı kısaca paylaşabilir misiniz?
Hastanenin otelcilik hizmetleri diyebiliriz. Temizlik, dekorasyon, çamaşırhane kısacası bütün bunların uygulanmasından, düzeninden ve kontrolünden sorumluydum.
O kadar çok anı var ki… Hangi birini anlatayım. Mesela, çocuğum buralarda büyüdü. Onu diyebilirim. Aysun Hoca, Ahmet Hoca’ya bir şey kabul ettirmeye çalışacağı zaman “Selma, git Ahmet Hoca’yı ikna et” derdi. Ahmet Hoca da aynı şekilde “Selma, Aysun Hoca’yı ikna et” derdi. Bunları söyleyebilirim. Ama hakikaten düşüncelerimi önem verdikleri için çok mutluyum. Güven Hastanesini her zaman çok güzel duygularla hatırlıyorum.
5-Dr. Aysun Küçükel ve Doç .Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?
Çalışma saatlerimiz çok yoğundu. O zamanlar da oğlum 7-8 yaşlarındaydı. Okuldan eve gidince sıkılıyordu, bir süre sonra çok bunaldı, yalnız başına kaldı çocuk. Anne olarak da ister istemez vicdan azabı duyuyorsunuz. Çocuğum hakikaten bir süre çok sıkıntılar yaşadı. Ben de bu nedenle ayrılmak istediğimi söyledim. Hiç unutmam Ahmet Hoca, “Selma, getir çocuğunla ben ilgileneyim” demişti. Mesela, Aysun Hoca mesai bittiği zamanlarda beni eve bırakırdı. Bir gün hiç unutmuyorum insanlar balkonlarında çay kahve içerken Aysun Hoca “Ben de bir gün böyle oturup keyif çayı içebilecek miyim?” demişti. Aysun Hoca hakikaten çok yoğun çalışırdı. Çok üretken bir kadındı. Onlarla çok güzel anılarım var.
Aysun Hanım vefat etmeden önce emekli olmuştum. Aysun Hanım rahatsızlandığında çok üzülmüştüm. O zamanlar da restoran işletiyorduk. Orada 10-15 kişilik ufak bir yemek düzenledim. Aysun Hoca ve kızı Banu Hanım da gelmişti. 1-2 saat kaldılar. Aysun Hoca konuşamıyordu ama gözleriyle anlatıyordu. O gün Aysun Hoca’yı son görüşümdü. Onun için çok şeyler yapmak istedim. Ama elden bir şey gelmiyor.
6-Dr. Aysun Küçükel ve Doç. Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?
Onlardan çok şey öğrendim. Benim için Ahmet Hoca “baba” Aysun Hoca “anne” gibiydi. Hiç kırmadan, üzmeden çok şey öğrettiler. Bana güvenmeleri, beni onore etmeleri o kadar güzeldi ki… Benim için çok şey ifade ediyorlar.
Ben burada 10 yıl çalıştım ama bu 10 yılda çok şey öğrendim. Mesleki açıdan kendimi çok geliştirdim. Çünkü bana imkan verdiler. Mesleğimle ilgili araştırma yapıp burada uygulama alanı buldum. İnsani ilişkiler açısından da destekleri çok büyüktü. Emekli olduktan sonra sivil toplum örgütlerinde, derneklerde çalıştım. Beni sivil toplum örgütlerinde çalışmaya yönlendiren de Aysun Küçükel’dir. Bir gün Abdi İpekçi Parkı’nda hayvan haklarıyla ilgili toplantı vardı ve mesai saatimde Aysun Hoca beni oraya gönderdi. Bana, “Sivil toplum içerisinde olmalısın” demişti. Bunu hiç unutmuyorum. Hatta “Ben de gelmek istiyorum ama şu an bir randevum var” demişti. Benim için çok şey ifade ediyor onlar.
7-Güven Hastanesi sizin için ne ifade ediyor?
Çalışma hayatımın yarısı Güven Hastanesinde geçti. Benim için güzel bir çalışma ortamı oldu. Geriye dönüp baktığımda güzel şeyler hatırlıyorum. Güven’in sadece bende değil, ailemde de yeri çok farklıdır. Çocuğum üniversite okurken -2013 ya da 2014 yılıydı sanırım- ekibiyle birlikte yurt dışında bir yarışmaya katılacaklardı. Oğlum, destek almak için buraya geldi. Güven Vakfı ciddi destek sağladı. İlk katıldıkları yarışma için ulaşım ücretlerini karşıladı. O yarışmadan bronz madalya ile döndüler. Ertesi sene ekip olarak yine üniversiteler arası bilimsel bir yarışmaya katıldılar. Güven Vakfı bu yarışma için de çok destek verdi. Hem laboratuvar malzemeleri desteğinde bulundu hem de ulaşım masraflarını karşıladı. Bu yarışmadan da altın madalya ile döndüler. Çocuğumun kariyerinde çok faydası oldu bu yarışmaların. Belki Güven olmasa o yarışmalara gidemeyeceklerdi. Çünkü o dönem üniversiteden ve devletten çok destek alamamışlardı. Güven Hastanesi böyle bir destek verdi onlara. Dediğim gibi Güven’in bendeki yeri çok farklıdır.
8-Güven Sağlık Grubunun başladığı nokta ile geldiği noktayı kıyasladığınız zaman neler söyleyebilirsiniz?
Çok güzel gelişmeler oldu. Güven, çok büyüdü, kendini çok geliştirdi.