Yeter Demirel Röportajı

Güven Tarihçe sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Yeter Demirel

Yeter Demirel-Tıbbi Sekreter

“Güven Hastanesi, bizim geçmişimiz ve geleceğimiz”

Yeter Demirel 1999 yılından bu yana Güven’de emek veriyor. Röportajımızda, Aysun Hoca’nın anne şefkatinden, Ahmet Hoca’nın babalığından bahsediyor. Tıbbi Sekreter Yeter Demirel’den, Güven’in hissettirdiklerini dinledik.

1-Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben Yeter Demirel. Güven Hastanesi laboratuvarında tıbbi sekreter olarak çalışıyorum.

2-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız?

Güven Hastanesinde çalışmaya 1999 yılında başladım. Öncesinde Sevgi Hastanesinde çalışıyordum. Sevgi Hastanesi kapanınca ilk başvurduğum iş yeri burasıydı. Hemen işe alındım ve çalışmaya başladım.

3-Güven Sağlık Grubunda çalışmaya başladığınız süre boyunca hangi görevlerde bulundunuz?

Laboratuvar içerisinde tıbbi sekreterlik ve numune kabul görevlerinde bulundum.

4-Mesleğinizle ilgili bilgi verip, Güven Sağlık Grubunda unutamadığınız bir mesleki anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Biz hastaneye gelen numuneleri kabul ediyoruz. Hastalarımızdan aldığımız kanlar ve bütün numuneler laboratuvara geliyor. Onların kabulünü yapıyoruz. Tabii, arada alınmayan kanlar, alınmayan numuneler oluyor. Biz de hastalarımızdan yeniden istiyoruz ya da uygunsuz olanlar oluyor. Bir keresinde bir hastamız gayta getirmesi gerekiyor. Hemşire arkadaşlarımız uyarmışlar yeniden istemişler. Çayyolu’ndan bir saat içerisinde getirmeniz gerekiyor demişler. Hastamızda gaytayı getirmek için baya uzun bir yoldan gelmiş. Gelir gelmez gaytayı masanın üzerine önümüzü attı. Unutamadığım anılarımdan biri budur.

5-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel sizin için ne ifade ediyor?

Aysun Hoca annemizdi. Herkese her cümlesinde “annem” diye başlayıp gerçekten bir anne şefkatiyle yanında başınızı dizinize koyup her şeyinizi onunla paylaşabileceğiniz bir insandı. Kolaylıkla ulaşabileceğiniz, rahat konuşabileceğiniz bir insandı.

Ahmet Hoca, bizim için baba gibiydi. Her ikisi de bir anne, bir babaydı. Kendimizi yıllarca evimizde gibi hissettik.

6-Dr. Aysun Küçükel ve Dr. Ahmet Küçükel ile olan bir anınızı paylaşabilir misiniz?

Biz laboratuvara yeni masalar almıştık. Ben yeni masayı kullanmadım. Aysun Hoca’m da oradan geçiyordu. “Hocam ben bu masayı kullanamıyorum. Eski masamı istiyorum.” dedim. O da yanımıza geldi, masamıza oturdu. “Bak işte güzel kızım. Soldan sağa doğru bu masayı kullanacaksın. Bunda kullanamayacak ne var.” diyerek bize izah etti. Böyle basit bir olayda bile yanımıza geliyordu.

7-Güven Hastanesi sizin için ne ifade ediyor?

Güven Hastanesi bizim geçmişimiz ve geleceğimiz. Yıllarımızı burada geçirdik ve Güven Hastanesi, çok güzel ilerlemeler katetti. Ben buraya ilk başladığım zaman sadece A Blok vardı ve lobideki sandalyelerin kılıfları bile açılmamıştı. Şu anda çok güzel yerlerdeyiz. O zamanda Güven Hastanesinin adı vardı. Ama şu anda birçok hastane ile karşılaştırıldığında dorukta. Bence çok güzel ilerlemeler kat ettik.

8-Güven Sağlık Grubunun başladığı nokta ile şu an geldiği noktayı kıyasladığınızda ne söylemek istersiniz?

1999 yılından sonraki kısmı değerlendirirsem her açıdan teknolojik, insan becerisi, insan ilişkileri, hasta memnuniyeti yani her açıdan çok güzel yerlere geldi. Başka hastanelerde çalışan tanıdıklarımla konuştuğum zaman bir hayli ileride olduğunu görüyorum. Çok iyi aşamalardan geçti ve zamanı çok iyi kullanıyor, takip ediyor. Ben hastanemizin gelişimiyle gurur duyuyorum.

Varsa eklemek istedikleriniz…

Güven Hastanesi inşallah çok daha iyi yerlerde olur. İyi yerlere gider. Çünkü Aysun Hoca ve Ahmet Hoca burayı kendi çocuklarına ve bizlere emanet ettiler. Çocuklarıyla ve Aysun Hoca’nın torunlarıyla çok daha iyi yerlere gideceğini düşünüyorum.